Hava Durumu

Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde

Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, Türkiye’nin hazır giyim üretiminde dünyanın en pahalı ülkeleri arasına katıldığını belirterek Portekiz’in bile son dönemde Türkiye’den daha ucuz üretim yapar hale geldiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 16.10.2023 10:37
Haber Güncellenme Tarihi: 16.10.2023 10:37
Kaynak: Haber Merkezi
ikgundem.com
Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde

Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim üretiminde dünyanın en maliyetli ülkelerinden biri haline geldiğini belirtti. Portekiz'in bile son dönemde Türkiye'den daha ucuz üretim yapar hale geldiğini ifade etti. Aynı zamanda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Konferans Komitesi Lideri olan Altan, Bangladeş gibi rakiplerle fiyat farkının yüzde 50'lere ulaştığını, geçen dönemde yaşanan yüzde 10'u aşan ihracat kayıplarının telafi edilebilmesi için bu farkın en az yüzde 20'lere kadar düşmesi gerektiğini vurguladı.

Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim ihracatının geçen yıl 21,2 milyar dolar olduğunu ancak bu yıl sonunda iyimser tahminle 19 milyar dolara kadar düşebileceğini ifade etti. Büyük pazarlarda daralma yaşandığını belirterek, Bangladeş gibi rakiplerinin agresif bir şekilde her pazarı hedeflediğini ve bu ülkelerde fiyatların Türkiye'nin çok altında olduğunu söyledi. Bangladeş gibi birçok ülkede asgari ücretin 100-150 dolar seviyelerinde olduğunu, Türkiye'de ise bu rakamın 800 dolarlarda olduğunu dile getirdi. Altan, bu zorlu rekabet koşullarında tek çıkış yolunun talebin yeniden artması ve bu ülkelerden artan siparişlerin Türkiye'ye yönlendirilmesi olduğunu ifade etti.

“Alıcılar risklerini dağıtıyor”

Küresel ısınmanın yol açtığı tehditlerin alıcıları etkilediğini belirten Cem Altan, Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerde olası iklim olaylarının üretimi tehdit edebileceğini ve bu nedenle alıcıların risklerini dağıtmak için pazar çeşitliliğine gittiğini ifade etti. Ancak Türkiye'nin bu konuda maliyetli olması nedeniyle pazardan pay alamadığını söyledi. Altan, rekabetin etkilenmesi için enflasyonun düşmesi ve doların yükselmesinin tek başına yeterli olmayacağını belirtti. Ayrıca, maaşların dengelenmesi ve enerji fiyatlarının kontrol altına alınması gerektiğini dile getirdi. Hammadde fiyatlarının iyi olduğunu ancak enerji fiyatlarının yüksek olduğunu söyledi ve bu faktörlerin dengelenmesi durumunda Türkiye'nin rekabet şansının artabileceğini ifade etti.

“Rekabet daha da artacak”

Cem Altan'ın verdiği bilgilere göre, son dönemde en agresif şekilde pazarda faaliyet gösteren ülke Bangladeş. Bangladeş'in şu an itibariyle 50 milyar dolarlık bir ihracat hacmi bulunmaktadır ve ülkenin 10-15 yıl içinde bu rakamı 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediği ifade edilmektedir. Altan, Bangladeş'in sadece konfeksiyon ürettiğini ve hammaddeyi Pakistan, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden ithal ettiğini, ancak şimdi kendi hammaddesini ve kumaşını üretmeye başladığını belirtti. Bu nedenle rekabetin daha da artacağını vurguladı.

“Fiyat farkı %50’lere ulaşmış durumda”

Cem Altan, büyük alıcıların fiyatın ötesinde Türkiye'den memnun olduklarını ifade etti. Ancak, Türkiye'de yapılan bir tişörtün diğer ülkelerde daha düşük maliyetle üretildiğini belirterek, Portekiz gibi AB ülkelerinin bile Türkiye'den daha ucuz hale geldiğini söyledi. Altan, Türkiye'nin şu an en maliyetli üreticilerden biri olduğunu ve Türkiye ile rakip ülkeler arasındaki fiyat farkının yüzde 50'ye ulaştığını belirtti. Bu fiyat farkının en az yüzde 20'ye kadar düşmesi gerektiğini ifade etti, böylece kaybedilen pazarların geri kazanılabileceğini dile getirdi.

EYT de darbe vurdu

Cem Altan, hazır giyim sektörünün Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi ile bir darbe daha aldığını belirtti. Bu düzenleme nedeniyle sektörden çok değerli ve tecrübeli teknik elemanların ayrıldığına dikkat çekti. Altan, yeni elemanların yetiştirilmesi gerektiğini ancak bu yeni elemanların yüksek teknolojiye sahip olmaları gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, Cem Altan Avrupa Yeşil Mutabakatı'na dikkat çekerek, sektörde yeşil fabrikalara yatırımın minimum düzeyde olduğunu ve bunun geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle olduğunu söyledi. Yeşil bir dönüşüm için uzun vadeli ve büyük maliyetli yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirterek, 6 aylık kredilerin bu tür yatırımlar için yetersiz olduğunu ifade etti. Bu nedenle 5-10 yıl vadeli uzun vadeli kredilere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.