Hava Durumu

#Yeşil Dönüşüm

İK GÜNDEMİ - Yeşil Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşil Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde Haber

Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde

Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim üretiminde dünyanın en maliyetli ülkelerinden biri haline geldiğini belirtti. Portekiz'in bile son dönemde Türkiye'den daha ucuz üretim yapar hale geldiğini ifade etti. Aynı zamanda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Konferans Komitesi Lideri olan Altan, Bangladeş gibi rakiplerle fiyat farkının yüzde 50'lere ulaştığını, geçen dönemde yaşanan yüzde 10'u aşan ihracat kayıplarının telafi edilebilmesi için bu farkın en az yüzde 20'lere kadar düşmesi gerektiğini vurguladı. Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim ihracatının geçen yıl 21,2 milyar dolar olduğunu ancak bu yıl sonunda iyimser tahminle 19 milyar dolara kadar düşebileceğini ifade etti. Büyük pazarlarda daralma yaşandığını belirterek, Bangladeş gibi rakiplerinin agresif bir şekilde her pazarı hedeflediğini ve bu ülkelerde fiyatların Türkiye'nin çok altında olduğunu söyledi. Bangladeş gibi birçok ülkede asgari ücretin 100-150 dolar seviyelerinde olduğunu, Türkiye'de ise bu rakamın 800 dolarlarda olduğunu dile getirdi. Altan, bu zorlu rekabet koşullarında tek çıkış yolunun talebin yeniden artması ve bu ülkelerden artan siparişlerin Türkiye'ye yönlendirilmesi olduğunu ifade etti. “Alıcılar risklerini dağıtıyor” Küresel ısınmanın yol açtığı tehditlerin alıcıları etkilediğini belirten Cem Altan, Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerde olası iklim olaylarının üretimi tehdit edebileceğini ve bu nedenle alıcıların risklerini dağıtmak için pazar çeşitliliğine gittiğini ifade etti. Ancak Türkiye'nin bu konuda maliyetli olması nedeniyle pazardan pay alamadığını söyledi. Altan, rekabetin etkilenmesi için enflasyonun düşmesi ve doların yükselmesinin tek başına yeterli olmayacağını belirtti. Ayrıca, maaşların dengelenmesi ve enerji fiyatlarının kontrol altına alınması gerektiğini dile getirdi. Hammadde fiyatlarının iyi olduğunu ancak enerji fiyatlarının yüksek olduğunu söyledi ve bu faktörlerin dengelenmesi durumunda Türkiye'nin rekabet şansının artabileceğini ifade etti. “Rekabet daha da artacak” Cem Altan'ın verdiği bilgilere göre, son dönemde en agresif şekilde pazarda faaliyet gösteren ülke Bangladeş. Bangladeş'in şu an itibariyle 50 milyar dolarlık bir ihracat hacmi bulunmaktadır ve ülkenin 10-15 yıl içinde bu rakamı 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediği ifade edilmektedir. Altan, Bangladeş'in sadece konfeksiyon ürettiğini ve hammaddeyi Pakistan, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden ithal ettiğini, ancak şimdi kendi hammaddesini ve kumaşını üretmeye başladığını belirtti. Bu nedenle rekabetin daha da artacağını vurguladı. “Fiyat farkı %50’lere ulaşmış durumda” Cem Altan, büyük alıcıların fiyatın ötesinde Türkiye'den memnun olduklarını ifade etti. Ancak, Türkiye'de yapılan bir tişörtün diğer ülkelerde daha düşük maliyetle üretildiğini belirterek, Portekiz gibi AB ülkelerinin bile Türkiye'den daha ucuz hale geldiğini söyledi. Altan, Türkiye'nin şu an en maliyetli üreticilerden biri olduğunu ve Türkiye ile rakip ülkeler arasındaki fiyat farkının yüzde 50'ye ulaştığını belirtti. Bu fiyat farkının en az yüzde 20'ye kadar düşmesi gerektiğini ifade etti, böylece kaybedilen pazarların geri kazanılabileceğini dile getirdi. EYT de darbe vurdu Cem Altan, hazır giyim sektörünün Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi ile bir darbe daha aldığını belirtti. Bu düzenleme nedeniyle sektörden çok değerli ve tecrübeli teknik elemanların ayrıldığına dikkat çekti. Altan, yeni elemanların yetiştirilmesi gerektiğini ancak bu yeni elemanların yüksek teknolojiye sahip olmaları gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Cem Altan Avrupa Yeşil Mutabakatı'na dikkat çekerek, sektörde yeşil fabrikalara yatırımın minimum düzeyde olduğunu ve bunun geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle olduğunu söyledi. Yeşil bir dönüşüm için uzun vadeli ve büyük maliyetli yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirterek, 6 aylık kredilerin bu tür yatırımlar için yetersiz olduğunu ifade etti. Bu nedenle 5-10 yıl vadeli uzun vadeli kredilere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Akbank, İGE kefaleti ile KOBİ’lere finansman desteği sunuyor Haber

Akbank, İGE kefaleti ile KOBİ’lere finansman desteği sunuyor

Akbank, Türkiye'deki KOBİ'ler için İhracatı Geliştirme A.Ş. (İGE) kefaleti ile "İGE-Akbank Yeşil Dönüşüm Kefalet Destek Paketi'ni" sunmduğunu duyurdu. Bu paket, mal ve hizmet ihracatı yapan KOBİ'lerin finansman ihtiyaçlarını karşılamayı ve yeşil dönüşüm sürecine katkıda bulunmayı hedefliyor. İGE kefaleti, KOBİ'lere kredi kullanımı sırasında teminat sağlamak amacıyla kullanılırken, Akbank da KOBİ Eko Dönüşüm Paketi ile KOBİ'lere yenilenebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği, döngüsel ekonomi gibi birçok alanda finansman desteği sunmayı amaçlıyor. "İGE-Akbank Yeşil Dönüşüm Kefalet Destek Paketi" ile KOBİ'ler, yeşil dönüşüm süreçlerinde yüzde 80 İGE kefalet desteği ile 18,8 milyon TL'ye kadar ve 24 aya kadar kredi kullanma imkanına sahip olacaklar. “Yeşil Dönüşüm Kefalet Destek Paketi sektörde bir ilk” Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, yaptığı açıklamada, “Banka olarak, KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümesine destek olmak için yenilikçi çözümler üretiyoruz. İGE ile yaptığımız iş birliği sayesinde, sektörde ilk defa yeşil dönüşüm için bir kefalet kuruluşu ile bir banka el ele bir ürün çıkarıyor. Daha önce farklı kefalet kuruluşlarının tüm bankalarla birlikte oluşturduğu ürünler mevcuttu ancak, bu ürün sadece İGE ve tek banka olarak Akbank’ı kapsıyor” dedi. Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon küçük ve orta ölçekli işletmenin bulunduğunu belirten Oğuz, “KOBİ’lerimiz bu paket sayesinde hem teminat sıkıntısını aşacak hem de uluslararası ticari arenada uygulanacak yeni düzenlemelere ve mevzuata uyumlanmak için yol gösterici bir finansman desteği alacaklar. Yeşil dönüşüm sadece büyük firmalar için değil, tüm işletmeler için önemli bir fırsat. Banka olarak, KOBİ’lerimizin bu fırsatı değerlendirmelerine yardımcı olmak istiyoruz” diye konuştu. İGE Genel Müdürü Kasım Akdeniz ise “Banka ile yaptığımız bu iş birliği kapsamında oluşturduğumuz kefalet destek paketi Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde ihracatçıların karşılaşacakları ek maliyetleri finanse etme yolunda önemli bir çözüm sunuyor. Bu sayede ihracatçılarımız, yeşil dönüşüm için gerekli olan yatırımları gerçekleştirirken, uluslararası pazarda rekabet güçlerini artırma yönünde de önemli bir avantaj elde edecekler. İGE olarak ihracatçılarımızı destekleyecek yenilik ve geliştirmelerin odağında yer almaya, finansmana erişimi kolaylaştırmak için yeni projeler üretmeye devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu. ‘İGE-Akbank Yeşil Dönüşüm Kefalet Destek Paketi’ hakkında daha fazla bilgi almak isteyen KOBİ’lerin, bankanın şubelerine başvurabileceği belirtildi.

Yeni teknolojiler iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor Haber

Yeni teknolojiler iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor

TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) tarafından düzenlenen etkinlikte, "WEF Raporu Işığında İşlerin Geleceği" konulu bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı, iş dünyasının ve işgücü piyasalarının önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği değişikliklere odaklanarak Türkiye'nin bu dönüşüm sürecindeki rolünü ele aldı. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) temsilcileri tarafından sunulan rapor, bu değişimlerin Türkiye'ye etkilerini masaya yatırdı. Makro ekonomik eğilimler, büyük birer etmen haline geldi. Yeşil dönüşüm, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) standartları ve yerelleşen tedarik zincirleri gibi büyük eğilimler, iş dünyasının büyümesini şekillendiren önemli güçler olarak ortaya çıkarken, yüksek enflasyon, ekonomik büyümedeki yavaşlama ve tedarik zinciri sorunları gibi ekonomik zorluklar, iş dünyasının önünde duran büyük tehditler arasında yer aldı. Rapor, şirketlerin yeni teknolojileri benimsemesinin işlerin dönüşümünde belirleyici bir faktör olacağını öngörüyor. Şirketler, teknolojik uyumun organizasyon yapılarına etkilerini düşünerek büyük veri, bulut bilişim, yapay zeka ve dijital platformları iş süreçlerine entegre etmeyi planlıyorlar. İş dünyası, yeşil dönüşümün ve ESG standartlarının benimsenmesinin iş fırsatlarını artıracağına inanıyor. Bu da iş dünyasının sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk konularına daha fazla odaklanması gerektiği anlamına geliyor. Meslekler ve işgücü piyasası, önemli değişikliklere hazırlanmalıdır. Büyük veri analitiği, iklim değişikliği uyum teknolojileri ve siber güvenlik gibi alanlar, iş fırsatlarının büyümesinde öncü bir rol oynayacak. İşgücü piyasasında önümüzdeki beş yıl içinde ciddi değişiklikler öngörülüyor. Önümüzdeki beş yıl içinde işlerin yüzde 23'ünün dönüşeceği tahmin edilirken, 69 milyon yeni işin yaratılması ve 83 milyon işin kaybolması bekleniyor. Bu dönüşüm, yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlarına büyük bir talep oluşturacak. Sürdürülebilirlik ve çevre koruma uzmanları, özellikle yenilenebilir enerji sektöründe büyüme bekliyor. Teknoloji ve dijitalleşme nedeniyle bazı geleneksel iş alanlarında iş kaybı yaşanması muhtemelken, eğitim, tarım ve dijital ticaret gibi alanlarda iş olanaklarının artması bekleniyor. İşverenler, önümüzdeki beş yıl içinde çalışanlarının becerilerinin yüzde 44'ünün değişeceğini öngörüyor. Bu nedenle, çalışanların becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlere daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. İşverenler için analitik düşünme ve eleştirel düşünme becerileri hala önemini koruyor. İşlerin geleceği şekillenirken, Türkiye'deki işgücüne katılım oranının dünya ortalamasının altında olduğu unutulmamalıdır. Özellikle genç kadınların işgücüne katılımını artırmak, önemli bir hedef olmalıdır. Ayrıca, şirketlerin çalışanlarının becerilerini geliştirmek için farklı stratejiler uyguladığını ve bu stratejilerin, yüksek maaşlar ve kariyer fırsatları gibi faktörlerle birleşerek etkili olduğunu belirtmek önemlidir. Türkiye'nin, iş dünyasındaki ve işgücü piyasasındaki değişikliklere ayak uydurabilmesi ve bu dönüşüm sürecinde rekabet edebilmesi için becerilerin ve eğitimin geliştirilmesine odaklanması gerekmektedir. Ayrıca, teknolojik değişime hızlı bir şekilde adapte olma stratejileri oluşturulmalıdır. Bu, Türkiye'nin iş dünyasındaki önemini sürdürebilmesi için kritik bir adımdır. Mevcut durum göz önüne alındığında, Türkiye'deki işgücü piyasasında nitelikli çalışanların bulunmasının zor olduğu, eğitime yönelik ulusal yatırımların düşük seviyede olduğu ve tedarik zincirinde sorunların ve girdi maliyetlerinin artışının istihdamı olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.