Eyt Haberleri - Son Dakika Eyt Haber Güncel Gelişmeler

Seçim sonrasında iş ilanları yüzde 30 arttı

Yenibiriş Yönetici Ortağı Uğur Karaboğa, üretim sektörleri, sanayi ve teknoloji alanlarında ciddi bir eleman ihtiyacının olduğunu vurgulayarak aynı zamanda Türkiye'de turizmin tüm yıl boyunca farklı şekillerde canlı olduğunu ve sağlık, eğitim, inşaat gibi sektörlerde de eleman taleplerinin yüksek olduğunu belirtti. Bu durumun bir sonucu olarak iş arayanlar ile işveren ilanlarında yaklaşık olarak %30'luk bir artış yaşandığını ifade etti. Karaboğa, insan kaynakları sektörünün bugünü, geleceği, Yenibiriş'in gelecek hedef ve çalışmalarına ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu. Karaboğa, dünyada ve Türkiye’de dijitalleşen İK süreçlerinin ilk olarak iş yapış süreçlerinin objektifleşmesi, hızlanması ve doğru kişinin doğru işe yerleştirilmesini sağladığını söyledi. Uğur Karaboğa, İK sektöründe geleceğe yatırım yapan şirketlerin başarı elde edeceğini vurgulayarak güncel yenilikleri takip etmenin ve uygulamanın hem insan kaynakları departmanlarında çalışanların verimliliğini ve mutluluğunu artıracağını hem de iş arayanların daha hızlı ve uygun işe ulaşmalarını sağlayacağını belirtti. Ayrıca, yoğun başvuruların olduğu firmaların adayları filtreleme, ön mülakat yapma ve doğru adayları seçme süreçlerinin uzun ve meşakkatli olduğunu söyledi. Bu aşamalarda doğru adayları kaçırma veya subjektif değerlendirmeler nedeniyle hatalı seçim yapma riski olduğunu dile getirdi. Bu gibi zorlukları aşmanın ve iş arayanlarla işverenleri daha hızlı ve etkili bir şekilde bir araya getirmenin önemine vurgu yaptı. 'İş arayan ve işveren ilanlarında son dönemdeki artış yüzde 30' Karaboğa, deprem sonrası ve seçim dönemi arasındaki süreçte şirketlerin daha kontrollü bir pozisyon aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: 'EYT yasası ve yaz mevsimi sonrasında gelen temmuz ayı enflasyon farkı zam süreci, çalışanların iş değişikliği beklentilerini artırdı ve bu nedenle eylüle kadar daha kontrollü bir süreç yaşandı. Sonbahar mevsimiyle birlikte şirketler üretim hatlarında canlılığı artırdı ve bu da hedeflerin ve beklentilerin netleşmesine yol açtı. Şu an itibariyle üretim sektörlerinde, sanayi ve teknoloji alanlarında büyük bir eleman ihtiyacı var. Aynı şekilde turizmin tüm yıl boyunca canlı olması, sağlık, eğitim ve inşaat sektörlerinde de eleman talebinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum, iş arayanlar ile işveren ilanlarında yaklaşık %30'luk bir artışa neden oluyor.' 6 Şubat deprem felaketi ve hız kazanan kentsel dönüşüm faaliyetlerinin etkisiyle inşaat sektörü ve sektöre kaynak olan tüm yan sektörlerde ciddi bir istihdam açığı bulunduğuna dikkati çeken Karaboğa, sağlık turizmi ile bambaşka boyuta gelen sağlık sektöründe de yeni açılan hastane ve polikliniklerin personel ve uzman arayışlarının diğer dönemlere göre artış gösterdiğini aktardı. 'Yenibiriş, yapay zekaya yatırımla İK süreçlerini geleceğe hazırlıyor' Uğur Karaboğa, yapay zekanın son yıllarda İK sektöründe önemli değişikliklere yol açtığını ve teknolojik insan kaynakları şirketi olarak, işe alım süreçlerinde aday ve işverenlere yönelik çok yönlü hizmetler sunma hedefleri doğrultusunda 2022'deki yatırımlarını güncellediklerini belirtti. İK süreçlerinin daha hızlı ve objektif hale gelmesi ve niteliklere uygun adayların seçilmesini sağlamak amacıyla online genel yetenek ve dil sınavları ile yapay zekalı video mülakat hizmetlerini geliştirdiklerini açıkladı. Online genel yetenek ve dil sınavlarının, açık pozisyonun gereksinimlerine uygun soruları içerebilecek ve her yerden katılımı kolaylaştıracak bir ürün olduğunu ifade etti. Yapay zekalı video mülakat hizmetinin ise açık pozisyonun gerekliliklerine uygun soru-cevap veya vaka analizi şeklinde kurgulanabileceğini söyledi. Karaboğa ayrıca yapay zekanın ön eleme süreçlerinde yüzde 70 gibi yüksek doğruluk oranlarına ulaştığını, bu durumun manuel İK süreçlerindeki ön eleme değerlendirmelerine oldukça yakın olduğunu belirtti. Doğruluk payının artmasında, ilgili kurumun değerlendirme skalasının öğrenilmesi ve yüksek örneklem sayısının önemli etkenler olduğuna dikkat çekti. Yenibiriş Momentum’24 ile yeni yüzyılın ilk iş zirvesini yapacak Karaboğa, Yenibiriş markasının yeni bir vizyonla çalışmalarını sürdürürken, Cumhuriyet'in yeni yüzyılının ilk iş zirvesini düzenlediklerini belirterek, şöyle konuştu: 'Bu yıldan sonra da devamlılığı olacak Momentum İş Zirvelerinde amacımız geleceği konuşmak ve geleceğin iş kodlarını birlikte tanımlamak olacak. Bunun için 8-9 Kasım'da Mandarin Oriental Bosphorus’ta iş zirvemizi gerçekleştireceğiz. Sektör ve iş alanlarının ana aktörleri gelecek yılı konuşarak gündemlerini şimdiden belirleyecekler. Uzaktan çalışma, yetenek yönetimi, dijitalleşme ve verimlilik kavramlarının üzerinde duracağız. Hem panel konuklarımız hem de dinleyicilerimiz arasında yönetim kurulu üyeleri, C-level yöneticiler, iş dünyası liderleri, İK profesyonelleri, teknoloji öncüleri ve Türkiye’nin genç yetenekleri olacak. Ayrıca düzenlenecek gala gecesinde '100 Yılın Değer Ödülleri' sahiplerini bulacak.'

Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde

Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim üretiminde dünyanın en maliyetli ülkelerinden biri haline geldiğini belirtti. Portekiz'in bile son dönemde Türkiye'den daha ucuz üretim yapar hale geldiğini ifade etti. Aynı zamanda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Konferans Komitesi Lideri olan Altan, Bangladeş gibi rakiplerle fiyat farkının yüzde 50'lere ulaştığını, geçen dönemde yaşanan yüzde 10'u aşan ihracat kayıplarının telafi edilebilmesi için bu farkın en az yüzde 20'lere kadar düşmesi gerektiğini vurguladı. Cem Altan, Türkiye'nin hazır giyim ihracatının geçen yıl 21,2 milyar dolar olduğunu ancak bu yıl sonunda iyimser tahminle 19 milyar dolara kadar düşebileceğini ifade etti. Büyük pazarlarda daralma yaşandığını belirterek, Bangladeş gibi rakiplerinin agresif bir şekilde her pazarı hedeflediğini ve bu ülkelerde fiyatların Türkiye'nin çok altında olduğunu söyledi. Bangladeş gibi birçok ülkede asgari ücretin 100-150 dolar seviyelerinde olduğunu, Türkiye'de ise bu rakamın 800 dolarlarda olduğunu dile getirdi. Altan, bu zorlu rekabet koşullarında tek çıkış yolunun talebin yeniden artması ve bu ülkelerden artan siparişlerin Türkiye'ye yönlendirilmesi olduğunu ifade etti. “Alıcılar risklerini dağıtıyor” Küresel ısınmanın yol açtığı tehditlerin alıcıları etkilediğini belirten Cem Altan, Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerde olası iklim olaylarının üretimi tehdit edebileceğini ve bu nedenle alıcıların risklerini dağıtmak için pazar çeşitliliğine gittiğini ifade etti. Ancak Türkiye'nin bu konuda maliyetli olması nedeniyle pazardan pay alamadığını söyledi. Altan, rekabetin etkilenmesi için enflasyonun düşmesi ve doların yükselmesinin tek başına yeterli olmayacağını belirtti. Ayrıca, maaşların dengelenmesi ve enerji fiyatlarının kontrol altına alınması gerektiğini dile getirdi. Hammadde fiyatlarının iyi olduğunu ancak enerji fiyatlarının yüksek olduğunu söyledi ve bu faktörlerin dengelenmesi durumunda Türkiye'nin rekabet şansının artabileceğini ifade etti. “Rekabet daha da artacak” Cem Altan'ın verdiği bilgilere göre, son dönemde en agresif şekilde pazarda faaliyet gösteren ülke Bangladeş. Bangladeş'in şu an itibariyle 50 milyar dolarlık bir ihracat hacmi bulunmaktadır ve ülkenin 10-15 yıl içinde bu rakamı 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediği ifade edilmektedir. Altan, Bangladeş'in sadece konfeksiyon ürettiğini ve hammaddeyi Pakistan, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden ithal ettiğini, ancak şimdi kendi hammaddesini ve kumaşını üretmeye başladığını belirtti. Bu nedenle rekabetin daha da artacağını vurguladı. “Fiyat farkı %50’lere ulaşmış durumda” Cem Altan, büyük alıcıların fiyatın ötesinde Türkiye'den memnun olduklarını ifade etti. Ancak, Türkiye'de yapılan bir tişörtün diğer ülkelerde daha düşük maliyetle üretildiğini belirterek, Portekiz gibi AB ülkelerinin bile Türkiye'den daha ucuz hale geldiğini söyledi. Altan, Türkiye'nin şu an en maliyetli üreticilerden biri olduğunu ve Türkiye ile rakip ülkeler arasındaki fiyat farkının yüzde 50'ye ulaştığını belirtti. Bu fiyat farkının en az yüzde 20'ye kadar düşmesi gerektiğini ifade etti, böylece kaybedilen pazarların geri kazanılabileceğini dile getirdi. EYT de darbe vurdu Cem Altan, hazır giyim sektörünün Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi ile bir darbe daha aldığını belirtti. Bu düzenleme nedeniyle sektörden çok değerli ve tecrübeli teknik elemanların ayrıldığına dikkat çekti. Altan, yeni elemanların yetiştirilmesi gerektiğini ancak bu yeni elemanların yüksek teknolojiye sahip olmaları gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Cem Altan Avrupa Yeşil Mutabakatı'na dikkat çekerek, sektörde yeşil fabrikalara yatırımın minimum düzeyde olduğunu ve bunun geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle olduğunu söyledi. Yeşil bir dönüşüm için uzun vadeli ve büyük maliyetli yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirterek, 6 aylık kredilerin bu tür yatırımlar için yetersiz olduğunu ifade etti. Bu nedenle 5-10 yıl vadeli uzun vadeli kredilere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

#Eyt

Seçim sonrasında iş ilanları yüzde 30 arttı

Türkiye giyimde dünyanın en pahalı ülkeleri liginde