Hava Durumu

#Kobiler

İK GÜNDEMİ - Kobiler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kobiler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yerli çip projelerine 75 milyon liraya kadar hibe verilecek Haber

Yerli çip projelerine 75 milyon liraya kadar hibe verilecek

Teknoloji ile geleceğe yatırım yapmak isteyenler için destek fırsatları sürüyor. Rekabet Öncesi İşbirliği Entegre Devre Tasarımı destek çağrısıyla, ihtiyaca yönelik geliştirilecek yerli çip tasarım çözümleri desteklenecek. Büyük şirketlerle çip tasarımcılarını, start-up'ları, girişimcileri eşleştirecek çağrı ile her bir proje için 75 milyon liraya kadar hibe desteği verilecek. Projede uygun bulunan destek kalemlerinin her biri için azami destek oranı yüzde 50 olacak. Desteklenecek projeler için bütçe sınırı olmayacak. Çağrı kapsamında Ar-Ge teşviklerinden de yararlanılacak. Çağrı ile entegre devre tasarım kabiliyetinin ülke genelinde yaygınlaşması sağlanacak. ENTEGRE DEVRE TEDARİK MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLECEK Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Rekabet Öncesi İşbirliği Entegre Devre Tasarımı Projeleri çağrısıyla, 11. Kalkınma Planı'nda yer alan odak sektörlerden ve Milli Teknoloji Hamlesi'nin ana unsurlarından olan mobilite, elektrik-elektronik, tüketici elektroniği ve savunma gibi sektörlerin ihtiyacı olan yerli entegre devre tasarım çözümlerinin ülke genelinde geliştirilmesi amaçlanıyor. Çağrı kapsamında entegre devre tasarımı projelerinin desteklenmesi ile Türkiye'de entegre devre tasarım evlerinin yetkinliğinin artırılması, kritik, öncelikli alanlarda ithalata bağımlılığın azaltılarak yerlilik payının artırılması, ihtiyaca yönelik yerli tasarım çözümleri geliştirerek entegre devre tedarik maliyetlerinin düşürülmesi, tasarım ekosistemi ve insan kaynağının gelişmesi, sanayinin yüksek katma değerli üretime geçişinin kolaylaştırılması hedefleniyor. Çağrı kapsamında geliştirilecek projede, en fazla uygun çevresel ortamda ilk deneme ve doğrulamanın yapıldığı aşamadan (THS 5) başlanması ve en az iki teknoloji hazırlık seviyesi geliştirilmesi, tasarlanacak entegre devrenin gerçek ortamda doğrulamalarının (THS 7) yapılması gerekiyor. Çağrı ile entegre devreler için 150 nm ve altındaki yarıiletken teknolojilerinin kullanıldığı projelerin desteklenmesi öngörülüyor. YÜZDE 50 ORANINDA HİBE Çağrı kapsamında, projede uygun bulunan destek kalemlerinin her biri için yüzde 50 oranında hibe desteği sağlanacak. Her bir proje için, Bakanlık tarafından sağlanan toplam destek miktarı 75 milyon lirayı geçemeyecek. Proje hibe desteği kalemleri Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri Uygulama Usul ve Esasları'nda tanımlanan hususlara ek olarak; toplamda proje bütçesinin yüzde 10'unu geçmeyen IP blokları lisans alımını, toplamda proje bütçesinin yüzde 10'unu geçmeyen teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri alımını, toplamda proje bütçesinin yüzde 25'ini geçmeyen prototip (fabrikasyon) üretimi, toplamda proje bütçesinin yüzde 30'unu geçmeyen EDA araçları lisans ücretlerini kapsıyor. Desteklenecek proje sayısı Bakanlık bütçe imkanları çerçevesinde belirlenecek. Çağrı kapsamında desteklenecek projelere, destek sözleşmesinde belirlenecek proje başlangıç tarihinden itibaren en fazla 48 ay süre tanınacak. Proje kapsamında beşeri sermayenin geliştirilmesine katkı sağlanması amacıyla proje ortakları tarafından öğrencilere ve/veya yeni mezunlara yönelik entegre devre tasarımı ve üretim süreci eğitimi verilmesi beklenecek. SON BAŞVURU TARİHİ 15 EYLÜL Projeler kapsamında geliştirilecek entegre devreler, "elektrik elektronik sanayi, otomasyon ve dijital dönüşüm teknolojileri, mobilite teknolojileri" uygulama alanlarına yönelik olacak. Proje, entegre devrelerin tasarım, prototip üretim, test ve doğrulama süreçlerinin tamamını içermesi gerekecek. Projede görev alacak en az iki proje ortağı bulunacak. Başvuru sahibi proje ortakları; ürüne ilişkin teknik kriterleri belirleyen ve potansiyel kullanıcı olan en az bir işletmeden ve entegre devre tasarımını gerçekleştiren en az bir tasarımcı firmadan oluşacak. Böylece kullanıcı ve tasarımcı firmaların bir araya gelerek entegre devre tasarlamaları ve tasarlanan bu devrenin ticarileşmesi sağlanacak. Çağrı kapsamında, proje başvuruları en geç 15 Eylül 2023 günü tamamlanacak. Daha önce son başvuru tarihi 31 Temmuz olarak açıklanmıştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, beklenenin üzerinde başvuru gelmesi nedeniyle çağrıya son başvuru tarihinin uzatılacağını söylemişti. Kacır, "Bu çağrı ile büyük markalarla çip tasarımcılarını, çip tasarımı yapan start-up'ları, girişim ekiplerini bir araya getiriyoruz ve onlara rekabet öncesi iş birliği destekleri veriyoruz. Tasarım kabiliyetini geliştirmeden, katma değer Türkiye'de kalmaz. Biz bu alanda Türk markalarının, Türk girişimlerinin sayısını arttırmak istiyoruz" ifadelerini kullanmıştı. KAMU İÇİN YAPAY ZEKA ÇAĞRISI Ulusal Yapay Zeka Stratejisi doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu yapay zeka çözümleri geliştirilmesi, yapay zeka alanındaki bilgi birikiminin bu çözümler için kullanılması ve yaygınlaştırılması amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) çağrıya çıktı. Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (1007) kapsamında açılan "Kamu Yapay Zeka Ekosistemi-2023 çağrısında, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı müşteri kurum olarak yer aldı. Türkiye'de ilk kez kamu kurumlarında yapay zeka projeleri geliştirilmesine ve ekosistem oluşturulmasına öncülük edilecek çağrı kapsamında finans teknolojileri, akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, e-ticaret teknolojileri, akıllı eğitim teknolojileri temalarına yer verilecek. Proje başvurusu yapacak konsorsiyumun TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitüsü (YZE) ile başvuru öncesi bir iş birliği protokolü imzalaması ve bu iş birliği protokolünün proje önerisi ekinde sunulması gerekecek. 1 Ağustos'ta açılan çağrı kapsamında hazırlanacak proje önerileri 31 Ekim 2023'e kadar sisteme kaydedilecek. Başvurulan projenin bütçesi en fazla 10 milyon lira olacak. Çağrı kapsamında proje önerileri tek aşamalı olarak alınacak. Üniversiteler, kamu Ar-Ge birimleri, özel kuruluşlar veya bunların oluşturduğu konsorsiyumlar proje yürütücüsü kuruluş olarak konsorsiyumda yer alacak. "YALIN DÖNÜŞÜM" DESTEĞİ Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, imalat sanayinde verimlilik artışına katkı sağlamak amacıyla "Yalın Dönüşüm Desteği" de verecek. Tedarikçi, müşteri ve iç değişkenliği aynı anda azaltarak israfı ortadan kaldıran yalın üretim yaklaşımı, işletmelerin verimlilik odaklı gelişimlerini sağlayarak rekabet güçlerini artırmayı hedefliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü ile KOSGEB iş birliğinde geliştirilen "Yalın Dönüşüm Desteği" ile yalın dönüşüm danışmanlarından veya model fabrikalardan hizmet alan KOBİ'lere destek verilecek. İki aşamalı olarak uygulanan KOSGEB Yalın Dönüşüm Desteği kapsamında "Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi Hizmeti", Model Fabrika veya yalın dönüşüm danışmanı tarafından verilirken "Model Fabrika Eğitim-Danışmanlık Hizmeti" ve "Model Fabrika Öğren-Dönüş Programı Hizmeti" Model Fabrikalar tarafından sağlanacak. Geri ödemesiz bir destek olan KOSGEB Yalın Dönüşüm Desteği'nde hizmet türleri bazında destek oranı ve destek üst limitleri şöyle uygulanacak: "Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi Hizmeti için destek oranı yüzde 100 ve destek üst limiti 10 bin lira olacak. Model Fabrika Eğitim-Danışmanlık Hizmeti için destek oranı yüzde 80'e ve destek üst limiti 70 bin liraya çıkacak. Model Fabrika Öğren-Dönüş Programı Hizmeti için destek oranı yüzde 80 ve destek üst limiti 150 bin lira olacak. Destek Programı süresince desteğin toplam üst limiti ise 200 bin lira olarak uygulanacak. Bu arada KOSGEB Yalın Dönüşüm Desteği hakkında bilgi vermek ve Model Fabrikalar'da gerçekleştirilen yalın dönüşüm uygulamalarını tanıtmak amacıyla da 26 ilde toplam 30 bilgilendirme toplantısı düzenleyecek. 55 BİN KİŞİNİN İSTİHDAMI BEKLENİYOR Şimdi de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde geliştirdiği "Çalışan ve Üreten Gençler Programı'na" bir göz atalım. Program ile istihdam yoğun alanlarda üretim/hizmet altyapıları oluşturulması, âtıl altyapıların tespiti ve yeni altyapıların kurulması, gençlerin kişisel ve sosyal gelişimini desteklenmesi ve istihdam edilebilirliği sağlanıyor. Program sayesinde genç işsizliğin görece yüksek olduğu ve kadın istihdamının düşük olduğu bölgelerde özel sektör yatırımcıları için tekstil, ayakkabı gibi imalat sanayinde ve çağrı merkezi gibi hizmet sektörlerinde kullanıma uygun yatırım yerleri yapılarak, yatırımcıların istifadesine sunuluyor. Programa ilişkin PARA Dergisi'ne açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bu sayede geri kalmış bölgelerde yaşayan nüfusumuzun refah düzeyinin yükseltilmesi, metropollere olan göç eğilimine istikrarlı bir yapı kazandırılması ve emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren üreticilerimizin maliyet avantajı yakalayarak sektörde rekabet güçlerinin artırılmasıyla ihracatta üstün konuma gelmesi bekliyoruz. 111 projenin desteklenmekte olduğu programda bu projelere yaklaşık 1.3 milyar TL destek sağlanıyor. Bu desteklerle yaklaşık 161 atölye oluşturulmasını hedefliyor, bu atölyelerde Program tamamlandığında 55 bin kişinin istihdam edilmesini bekliyoruz" dedi. PROGRAM KAPSAMINDA 33 İL YER ALIYOR Çalışan ve Üreten Gençler Programı kapsamında, 33 il bulunuyor. Bu iller; Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Hatay, Iğdır, Kars, Malatya, Manisa, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Siirt, Sinop, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Trabzon, Tunceli ve Van. 51 projenin inşaatının tamamlandığını, diğer projelerde ise tahsis ve kurulum aşamasının devam ettiğini belirten Bakan Kacır, şöyle konuştu: "Bugüne kadar Program ile birlikte 4 bin 706 kişinin istihdamını sağladık. İstihdam edilenlerin büyük çoğunluğu kadın ve gençlerden oluşuyor. Projelerde istihdam edilecek kişilerin asgari yüzde 75 düzeyinde 18-29 yaş aralığında olmasına, kadın ve erkek istihdamının eşit düzeyde olmasına dikkat ediyoruz. Çalışan ve Üreten Gençler Programı uygulamaya alındığından beri iyi manada geri dönüşler almaktayız. Örneğin; Iğdır Çağrı Merkezi Projesi ile 2 bin metrekare alana sahip çağrı merkezi kurduk ve kurulan Çağrı Merkezi ile Iğdır ilinde gençlerin çalışabileceği yeni bir iş alanı kazandırdık. Burada bin gencin (çift vardiya halinde) istihdam edilmesini hedefliyoruz. 6 milyon 450 bin lira destek sağladığımız projede Iğdır İl Özel İdaresi kiralama ihalesini yaparak çağrı merkezi firmasına tahsisini gerçekleştirdi. Halihazırda 400 gencin istihdam edildiği projede istihdam edilenlerin yüzde 90'ı 20-30 yaş arasındaki gençler olup 320'si kadın. Program kapsamında, Muş Tekstilkent Projesi çerçevesinde Merkez ilçede 2 adet tekstil atölyesi kuruldu. Hâlihazırda 600 kişiye istihdam sağlayan projeye 7.5 milyon lira destek sağlandı. Üretime geçen firmalardan biri bu yatırımla toplamda Muş ilinde (bin kişiyi aşan) en yüksek istihdam sağlayan firma oldu. Çalışanların büyük kısmını kadınlar oluşturdu." YENİLİKÇİ KOBİ'LER İÇİN ÇAĞRILAR… Eureka "Yenilikçi KOBİ'ler için Avrupa Ortaklığı/Eureka Innowwide" programının ikinci çağrısı açıldı. Uluslararası pazarlarda araştırma veya ticari hedeflerin uygulanabilirliğini değerlendirmek amacıyla oluşturulacak fizibilite proje önerilerinin sunulabileceği çağrıda, proje başına 60 bin euro hibe verilecek. Bilindiği üzere Innowwide, yenilikçi KOBİ'ler için Avrupa Ortaklığı kapsamında Avrupa Birliği'nce fonlanıyor. Çağrı için son başvuru tarihi 17 Ekim. Bu arada Yenilikçi KOBİ'ler İçin Avrupa Ortaklığı/Eurostars-3 Programı'nın 2023 yılı ikinci çağrısı da açıldı. Çağrı kapsamında, Türkiye'den bir ve Eurostars üye ülkelerinden en az bir ortağın katılımıyla, pazara yönelik, yenilikçi ürün, süreç ve hizmet geliştirilmesi amacı taşıyan uluslararası Ar-Ge projeleri desteklenecek. Eurostars-3, Eureka Sekretaryası ve 37 üye ülke işbirliğiyle, Ufuk Avrupa/Avrupa Yenilik Ekosistemleri çalışma programı altında, "Yenilikçi KOBİ'ler için Avrupa Ortaklığı" altında oluşturulan bir program. Eureka'nın en önemli destek mekanizmalarından biri olan Eurostars-3 kapsamında açılan çağrılarda herhangi bir teknoloji alanı ve sektör ayrımı yapmaksızın, yenilikçi KOBİ'lerin liderliğinde sivil amaçlı Ar-Ge projeleri destekleniyor. Proje konsorsiyumlarında yenilikçi bir KOBİ'nin koordinatör olarak yer alması, ayrıca, çağrıya proje önermek isteyen Türk ekiplerin, projeyi birlikte gerçekleştirecekleri en az bir yabancı paydaş ile proje ortağı olarak kendilerinin anlaşmaları gerekiyor. Uluslararası çağrı için son başvuru tarihi 14 Eylül 2023 olacak. Hiçbir kurum ya da ülkenin bütçe payı toplam proje bütçesinin yüzde 70'ini aşmayacak. Çağrı kapsamında, konsorsiyumdaki Türk ortakların toplam proje bütçesi 500 bin euro'yu geçemeyecek. KUTUP ARAŞTIRMALARI 2024 YILI ÇAĞRILARI AÇILDI Dünyada kutup bilimleri konusunda yaptığı özgün bilimsel çalışmalar ile öncü ülkeler arasında yer alma vizyonu doğrultusunda T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) koordinasyonunda her yıl düzenli olarak kutup bölgelerine (Arktik ve Antarktika) ulusal bilim seferleri düzenleniyor. Seferler ile kutup bilimleri konusunda bilim insanlarının; özgün, sürdürülebilir ve kaliteli bilimsel çalışmalar yapması, diğer ülkelerin bilim insanları ile işbirliğinin sağlanması ve Türkiye'nin kutup bölgelerinde söz sahibi saygın ülkeler arasına girmesi amaçlanıyor. "Kutuplar" ile ilgili bilimsel çalışmaların destekleneceği 2024 Yılı KUTUP-1001 ve KUTUP Yabancı Araştırma Üssü Katılım Proje çağrıları, TÜBİTAK-MAM KARE ile ARDEB tarafından belirlenen koşullar çerçevesinde 24 Temmuz'da açıldı. Çağrılar kapsamında; "bilimsel araştırma bütçesi" 600 bin TL ve sadece sefere katılım sağlayacak projeler için "lojistik bütçe" 300 bin TL olmak üzere toplam bütçe üst limiti 900 bin TL'ye yükseltilmiş olup, proje kapsamında ödenebilecek Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) miktarı ise 100 bin TL olarak güncellendi. Başvurunun tamamlanması için son tarih 25 Eylül olacak. YENİ 'MODEL FABRİKALAR' KURULUYOR Türkiye'de model fabrikalar (Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri) 2015 yılında Bakanlık koordinasyonunda, ulusal ve uluslararası fonlar aracılığıyla Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya ve Mersin illerinde kuruldu. Model fabrikalar, başta KOBİ'ler olmak üzere sanayi işletmelerinde; yalın üretim ve dijital dönüşüm odaklı verimlilik artışı sağlayarak, işletmelerin katma değeri yüksek, ileri teknolojili ürünler üretebilme ve uluslararası seviyede rekabet edebilme kabiliyetine ulaşmalarına katkıda bulunuyor. Yalın üretim, dijital dönüşüm, ürün geliştirme, enerji verimliliği gibi konularda işletme çalışanlarının bilgi ve becerilerini artırmayı hedefliyor. İşletmelere dönüşüm yolculuklarında rehberlik eden model fabrikaların çalışma odağını yalın üretim eğitim ve danışmanlıkları oluşturmakla birlikte dijital dönüşüm alanında faaliyet gösterebilmeleri için de altyapı ve insan kaynağı geliştirme çalışmaları yürütülüyor. Halihazırda faaliyette olan model fabrikalarla birlikte; Denizli, Eskişehir, Kocaeli, Malatya, Samsun ve Trabzon illerinde model fabrikalar kuruluyor.

QNB Finansbank Avrupa ve Türkiye’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi. Haber

QNB Finansbank Avrupa ve Türkiye’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi.

QNB Finansbank, KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandıran ve dijitalleşme sürecinde her aşamada yanlarında olan Dijital Köprü Platformu ile Global Finance Dergisi tarafından ödüle layık görüldü. Her yıl düzenlenen ödül programı kapsamında ilk olarak En İyi KOBİ Bankası seçilen QNB Finansbank, şimdi de hem Türkiye’nin hem de Batı Avrupa Bölgesi’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi.   Avrupa’nın en önemli finans yayınlarından biri olan Global Finance Dergisi tarafından bu yıl 24. kez düzenlenen ödül programında QNB Finansbank, dünyada önde gelen ve Türkiye’deki ilk platform bankacılığı örneği olan Dijital Köprü ile Batı Avrupa Bölgesi ve Türkiye’nin KOBİ bankacılığında en iyi dijital bankası seçildi. Yayın, QNB Finansbank’ı müşterilerinin dijital ihtiyaçlarını en iyi anlayan ve bu alanda büyümelerine destek olan, doğru çözümler sunan banka olarak tanımladı. Global Finance Dergisi tarafından, 150’den fazla ülke, 9 farklı bölgeden bankaların yer aldığı değerlendirmede, dergi editörleri, bağımsız araştırma kuruluşları, finansal kurum yöneticileri ve teknoloji uzmanlarının görüşleriyle en iyiler belirlendi. Ekonominin itici gücü olan KOBİ’lerin her türlü ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve proaktif çözümler sunan, müşteri deneyimini en üst düzeye çıkaran QNB Finansbank’ın sunduğu ürün ve hizmet yelpazesi bu yıl da iki ödüle layık görüldü. KOBİ'LERİN DİJİTAL ÇÖZÜM ORTAĞI QNB Finansbank Grup Tüzel Dijital Bankacılık Başkanı Okay Yıldırım aldıkları ödülle ilgili şunları söyledi; “QNB Finansbank olarak dijital dönüşüm ve dijitalleşmedeki uzmanlığımızla hayata geçirdiğimiz Dijital Köprü Platformu ile bugüne kadar yüzbinlerce KOBİ’nin dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında olduk ve uçtan uca dijitalleşme desteği verdik. İlk günden beri Dijital Köprü ile amacımız, KOBİ’lerin ihtiyaçlarını, yenilikçi çözümlerimizle tek bir platformda ve tek bir şifreyle karşılayabilmelerini sağlayacak bir 'Super App' oluşturmaktı. Bugün geldiğimiz noktada bünyesinde birleşen dijital bankacılık çözümleri ve firmaların diğer ihtiyaçlarını dijital olarak karşılayan 17 farklı çözümü ile Dijital Köprü; bankacılık, e-Dönüşüm, e-Ticaret, Yönetimsel ve Finansal çözümleri tek bir platformda toplayarak, Türkiye'nin ilk ve en geniş kapsamlı dijital KOBİ ekosistemi olarak öncü konumda çalışmalarına devam ediyor.  Hizmet verdiği 300 bine yakın firması bulunan Dijital Köprü ile QNB Finansbank müşterilerine en iyi dijital bankacılık ve dijital çözümleri sunma gayreti ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Global Finance gibi sektörün en önemli yayınlarından biri tarafından Batı Avrupa Bölgesi ve Türkiye’nin ‘En İyi Dijital KOBİ Bankası’ olarak seçilmemiz çalışmalarımızın ve hedeflerimizin ne kadar doğru olduğunun bir göstergesi. Bu ödül, projemizin başarısını ve etkisini tanımakla kalmayıp aynı zamanda daha iyi hizmet vermek, var olan hizmetlerimizi en iyi seviyeye getirmek için hepimize ilham kaynağı oldu. Emeği geçen arkadaşlarımı da ayrıca kutluyorum” dedi.

Başkan Burkay: Haber

Başkan Burkay: "Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı"

BTSO Ağustos Ayı Meclis Toplantısı, oda hizmet binasında gerçekleştirildi. Başkan İbrahim Burkay, BTSO’nun meslek komiteleri ve sektör konseylerinin çalışmalarıyla sorunu teşhis eden, inisiyatif alan, çözüm üreten, aktif, yapıcı ve yönlendirici bir kurum olduğunu söyledi. Başkan Burkay, geçtiğimiz hafta Ankara’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında düzenlenen ‘TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda Bursa iş dünyasının taleplerini ilgili bakanlıklara aktardıklarını söyledi. Son yılarda küresel ölçekte, yaşanan olağanüstü gelişmelerin ekonomide ağır tahribatlara neden olduğunu ifade eden Başkan Burkay, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden sağlanması, öngörülebilirliğin artması, milletin refahını tehdit eden unsurların bertaraf edilmesinin en önemli beklentileri arasında yer aldığını vurguladı. Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırıldığında başta KOBİ’ler olmak üzere tüm firmaların derin bir nefes alma imkanına kavuşacağını ifade eden Burkay, bu süreçte kamu bankalarının, ihracat ve yatırımların finansmanıyla ticari kredilerde büyük rol üstlendiğini vurguladı. Zorlukları aşmak ve sürdürülebilir büyüme hedefler için özel bankaların da yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata katkı sağlamalarının büyük önem arz ettiğini kaydeden Burkay, “Diğer taraftan Merkez Bankası tek kalemde tarihinin en yüksek ikinci faiz artışını gerçekleştirdi. Yılsonu için yüzde 58 olarak öngörülen enflasyonla mücadele çerçevesinde yapılan çalışmaları destekliyoruz. Ancak yüksek faiz hamlesinin reel sektörde birçok dengeyi değiştireceği de mutlaka unutulmamalıdır. Özellikle nakit akışını olumsuz etkileyecek olan bu adımların özel sektörümüze yansımalarının da yakından takip edilmesi çok kritik önem arz etmektedir” diye konuştu. Türkiye’nin 3 yıllık yol haritasının çizileceği orta vadeli program için hazırlıkların sürdüğünü ifade eden Burkay, şöyle devam etti; “Yeni ekonomi programında stratejik öneme haiz yatırımlardan feragat etmeden, enflasyon ve cari açık sorunlarını tetikleyen verimsiz tüketim ve yatırım harcamalarını kontrol altında tutan bir anlayışı da mutlaka bu dönemde hâkim kılmalıyız. Dönüşüm ve verimlilik odaklı nitelikli yatırımlarla, üstün olduğumuz ve küresel üstünlük kazanabileceğimiz alanlara ayıracağımız kaynaklar ülkemizin hedeflerini gerçekleştirmesinde belirleyici rol oynayacaktır. Yatırım teşvikleri, ihracat ve vergi destekleri bu noktada en önemli enstrümanlardır. Fiyat istikrarı temelinde yükselen, finansal istikrarı koruyan, üretim, istihdam ve ihracat kanalıyla büyüme stratejisini benimseyen bir anlayışla hazırlanarak, kararlılıkla uygulanacak bir ekonomi programı, Türkiye yüzyılının sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlayacaktır.” Başkan Burkay, Bursa iş dünyasının destekleriyle 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı bölgeye her türlü desteği verdiklerini söyledi. Başkan Burkay, konuşmasında meclis üyeleriyle birlikte Hatay’ın Antakya ilçesindeki BTSO Geçici Yaşam Alanı ziyaretine de değindi. Başkan Burkay, bölgedeki depremzedelerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte maddi ve manevi tüm imkanlarla yanında olmaya devam edeceklerini söyledi. Deprem gerçeği ışığında şehrin dönüşümü için yol haritasının önemine değinen Başkan Burkay, “Bu gerçekle yaşamayı ve planlamamızı buna göre yapmayı görev edinmeliyiz. 6 Şubat depreminin ardından meclisteki konuşmamızda acil şekilde kentteki sadece sanayi tesislerinin değil, tarihi çarşı ve hanlar bölgesi başta olmak üzere tüm ticarethanelerin içerisinde olduğu deprem risk haritasının çıkartılması gerektiği vurgulamıştık. Geçtiğimiz günlerde akademik odalarla yaptığımız toplantıda da deprem riski haritasını çıkartılması ile ilgili fikir birliğine vardık. Bu çalışmayı Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyeler ve akademik odalarla çıkarma kararı aldık. Biz BTSO olarak bu çalışmayı çok önemsiyoruz. Bizim görevimiz ülkemizin bugüne kadar elde ettiği kazanımları geleceğe taşımak. BTSO olarak şehrin ortak aklına önem veriyoruz. 55 bine yakın üyemiz, 70 komitemiz ortaya konan vizyon ve projeleri hayata geçirmek için var gücüyle çalışıyor. Biz göreve geldiğimiz günden bu yana hep ortak paydamız güçlü bir Bursa dedik. Her projemizin merkezine Bursa’yı koyduk. Bizim için Bursa’nın menfaatleri önemli” dedi.

E-ihracat yapanlar, küresel daralmada pozitif ayrıştı Haber

E-ihracat yapanlar, küresel daralmada pozitif ayrıştı

Türkiye’de bu yıl 35. yılını kutlayan ABD’li hava kargo devi UPS, büyüyen e-ihracat potansiyeline odaklandı. EKONOMİ gazetesine konuşan UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat, küresel tedarik zincirinde rolü artan ve lojistik altyapısı giderek güçlenen Türkiye’nin önünde çok fazla fırsat olduğunu vurguladı. Kolat, özellikle KOBİ pazarında büyük potansiyel olduğuna işaret ederek, “E-ihracat büyüyor. Ancak yine de Türkiye’de şu anda ihracat yapan KOBİ’lerin payı yüzde 3 bile değil. Burada büyük potansiyel var. Küresel ticaretteki yavaşlamaya paralel Türkiye’nin ihracatı daralma trendine girse de e-ihracat yapan firmaların bu dönemde diğerlerinden pozitif ayrıştığını görüyoruz. Dolayısıyla gidecek daha çok yol var ve bu bizim gibi taşımacılık şirketleri için büyük fırsat ” diye konuştu.           Avrupalı firma ile aynı hızda teslimat imkanı UPS Türkiye, ihracattaki daralmaya karşın ilk yarıda geçen yılın hacmini yakalamış. Engin Kolat, “Ekonomi yavaşlasa da bizim açımızdan ilk 6 ay geçen yıla paralel geçti. Hızlı hava kargo şirketi olmamız avantaj. Türkiye’deki ihracatçı bizim gibi servisleri kullanarak, neredeyse Avrupa’daki KOBİ ile aynı hizmeti alabiliyor çünkü ertesi gün Avrupa’daki müşteriye teslim ediliyor. İki günde ABD’ye ulaşıyor. Biz burada ihracatın genelinden pozitif ayrıştığımızı düşünüyorum. Çünkü e-ihracatta daralma yok” dedi. Anadolu’nun ihracat potansiyeli UPS’i şaşırttı Özellikle Anadolu’da KOBİ’ler için çok fırsat olduğunu gördüklerini ifade eden Kolat, “İhracat deyince aklımıza Denizli, Gaziantep gibi iller geliyor ama son dönemde Kayseri çok öne çıkmaya başladı. Özellikle son birkaç yılda Kayseri ciddi bir pazar yeri çıkış noktası olmaya başladı. İç pazardan daha fazla bir potansiyel olduğunu görüyorlar. Fırsat çok, bugün yolladığınız bir ürün yarın Berlin’de, ikinci gün New York’ta. Türkiye’deki bir KOBİ, Avrupa’daki bir Kobi ile aynı hızda ürünü teslim edebiliyor. Lojistik hızı aynı bu büyük avantaj. Biz KOBİ’lerin 220 ülkeye ulaştırıyoruz. Pazaryerleri başlamak için çok iyi fırsat” açıklamasını yaptı. Kolat özellikle kişiselleştirilmiş ürünlerde Türk girişimcilerin önemli bir fark yarattığını söyledi.            Engin Kolat, 220’den fazla ülkede insanları ve işleri birbirine bağlayarak müşteri odaklı teknolojik hizmetler sunan UPS, 540 bin fazla çalışanıyla her gün 24,7 milyondan fazla paket teslimat kapasitesine sahip. Türkiye’deki faaliyetlerine 1988 yılında ihracat gönderilerini uluslararası pazarlarla buluşturmak amacıyla başlayan UPS, bugün 2 binden fazla çalışanıyla ve geniş organizasyon ağıyla operasyonlarına devam ediyor. Uluslararası lojistik ve teslimat faaliyetleriyle Türkiye’de ihracatın gelişimine destek sağlıyor ve 81 ildeki varlığıyla müşterilerine yüksek kaliteli tamamlayıcı bireysel lojistik çözümleri sunuyor. Türkiye’de aynı anda yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti sunan; deniz, hava ve karayolunu kullanan bunun yanı sıra depoculuk hizmeti veren tek lojistik şirketidir. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde ofisleri ve depoları bulunuyor.          UPS, Türkiye’nin ihracatına katkı sunma hedefleri doğrultusunda 2016 yılında İzmir Aktarma Merkezi, 2019 yılında İstanbul Havalimanı Merkezi, 2021 yılında ise İstanbul Avrupa Aktarma Merkezi projelerini tamamlayarak ticaretin, e-ticaretin ve e-ihracatın büyümesi adına yatırımlarına hız kesmeden devam etti. 2018 yılında İGA yönetimi ile imzaladığı 25 yıllık sözleşme kapsamında İstanbul Havalimanı’na yaptığı yatırımla ülkenin büyüme hedeflerine katkı sağlayarak farklı pazarlar ve ihracatçılar arasında köprü oluşturmaya devam ediyor. İstanbul Havalimanı’nın devreye girmesiyle Türkiye’deki birçok operasyonunu buradaki merkez üzerinden gerçekleştirmeye başladı. Üreticiden direkt tüketiciye trendi güçleniyor Engin Kolat, son dönemde B2C, yani şirketlerden tüketiciye satışın, şirketten şirkete olan ticareti temsil eden B2B’ye göre daha hızlı büyüdüğüne işaret ederek, “Türkiye’de son zamanlarda çok fazla kişiselleştirilmiş ürünler var. Çok fazla katma değer yaratmaya başladı küçük ve orta işletmeler. Burada çok kolay ulaşabileceğiniz bazı hizmetler, rekabetçi maliyetle ulaşabileceğiniz bazı hizmetler ABD’de ya da Avrupa pazarında o kadar da değil. Bunu bulup o dikeylerde ilerleyen e-ihracat odaklı yapan pozitif ayrıştı. Bir müşterimiz var. Mesela, Ahşap ürünü kişiselleştiriyor. Evcil hayvanınıza kulübe ya da ev alıyorsunuz onun üzerine hayvanınızın resmini basabiliyor. Ya da ismi yazılıyor. Yani isteğinize göre kişiselleştiriliyor. İzmir, İstanbul Bursa’da var. Bizim ilk kez bir iş yaptığımız İzmir’de müşterimiz var mesela, ahşap ürünleri kişiselleştirmede inanılmaz. B2C tarafında bir hareket var. B2BC trendi güçleniyor. Türkiye’deki e-ihracatçı Avrupa’daki KOBİ ile aynı lojistik hizmeti alabiliyor, ertesi gün Avrupa’daki müşteriye teslimat yapabiliyor" şeklinde konuştu. Her ay bin KOBİ’ye e-ihracat fırsatlarını anlatıyor UPS, KOBİ’lerin ve girişimcilerin ihracat potansiyellerini keşfedebilmesi ve e-ihracat sürecinde önlerine çıkabilecek engelleri ve çözümleri çok daha önceden görebilmesi için T.C. Ticaret Bakanlığı ile Export Akademi programını hayata geçirdi. Engin Kolat, her ay yaklaşık bin KOBİ’ye e-ihracat fırsatlarını anlattıkları bir eğitim programı düzenledikleri söyledi. Export Akademi programı ile Türkiye’nin dört bir yanını gezerek KOBİ’lere sanal pazarlarda hesap yönetimi, online ödeme yöntemleri, e-ihracatta gönderi paketleme, dijital pazarlama, gümrük mevzuat çözümleri gibi konularda eğitimler verirken aynı zamanda onlarla başarılı ihracat hikayelerini paylaşıyor. UPS, kadınların sınırları aşmasına, zorlukların üstesinden gelmesine ve işletmelerini küresel pazarlara genişleterek yeni gelecekler oluşturmalarına destek olmak amacıyla UPS Kadın İhracatçı Programı’nı hayata geçirdi. Bugüne kadar 8.500’ün üzerinde kadının güçlenmesine destek olundu. Yatırımlar hızlandı, 2050’de karbon nötr şirket olacak UPS için sürdürülebilirlik konusu kurumsal bir planın çok daha ötesinde kişisel bir konu olarak ele alınıyor. Geçtiğimiz yıl sürdürülebilir hedefler ve bunlara nasıl ulaşılacağına dair somut bir yol haritası belirlendi. 2021 yılında şirket çapında yeni bir dizi ESG hedefini duyuruldu. Bunlar arasında 2050 yılına kadar küresel operasyonlarda kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarında karbon nötr olma taahhüdü de yer alıyor. 2035 yılı için belirledikleri çevresel sürdürülebilirlik hedefleri arasında küresel küçük sipariş operasyonlarında teslim edilen paket başına karbon emisyonlarını yarı yarıya azaltılması, tüm tesislerin yenilenebilir elektrik enerjisiyle çalışmasının sağlanması ve küresel hava filosunda kullanılan yakıtın yüzde 30'unun sürdürülebilir havacılık yakıtı olması yer alıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.