Google Haberleri - Son Dakika Google Haber Güncel Gelişmeler

Google Türk yöneticiye 1.15 milyon dolar tazminat ödeyecek

Google'ın Türk yöneticisi Ülkü Rowe, şirket içinde 'cinsiyetçi ücret politikaları benimsendiğini' iddia etti. MAHKEME GOOGLE'IN TAZMİNAT ÖDEMESİNE KARAR VERDİ Bu gelişmelerin ardından Rowe, mahkemeye başvurarak çalıştığı şirketten şikayetçi oldu. Aylar süren davada jüri, Google'ı Ülkü Rowe'a ödenmeyen ücretler ve bu süreçte yaşattığı psikolojik zorlanma nedeniyle 1.15 milyon dolar (32 milyon 258 bin TL) tazminat ödemeye mahkum etti. "SORUNLAR ÇÖZÜLMEK YERİNE BÜYÜMEYE BAŞLADI" İşe başladıktan sonra, aynı işi yapan ve benzer kariyere ve yeteneklere sahip erkek meslektaşlarının daha yüksek seviyelerde ve daha yüksek maaşlarla çalıştığını fark eden Rowe, "Başlangıçta yapmak istediğim tek şey, bu sorunu gündeme getirerek düzeltilmesini sağlamak ve haksızlığı ortadan kaldırmaktı. Ancak sessiz kalmam durumunda, sorunlar çözülmek yerine daha da büyümeye başladı." şeklinde ifadelerde bulundu. "BİRİ BUNLARA DUR DEMİYORSA KİM DİYECEK?" Rowe, dava açma kararını şu nedenlerle aldığını açıkladı: "Yaşadığım adaletsizlik ve eşitsizlikler, aslında sadece bana özgü bir durum değildi. Teknoloji sektöründe ve diğer sektörlerde, her düzeyde ve pozisyonda bulunan kadınlar ne yazık ki her gün benzer haksızlıklarla ve zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Eğer benim seviyemdeki biri de bu haksızlıklara 'dur' demezse, kim duracak diye düşündüm." "MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN İLKELERİYLE BÜYÜMÜŞ BİR TÜRK KADINIYIM" "Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleriyle büyümüş bir Türk kadınıyım. Annem ile babam benim ismimi Ülkü koyarken, Atatürk'ün manevi kızından esinlenmişler. Belki bu davada bu kadar dik durabilmemin bir sebebi de Atatürk gibi bir liderin ülkesinden çıkmış olabilmem. Cumhuriyet'in 100. yılında bunu yaşamış olmak benim için ayrı bir gurur."

Google 25. doğum gününü kutluyor

Bugün, internet dünyasının en büyük oyuncularından biri olan Google, 25. yılını kutluyor. 1998 yılında iki Stanford Üniversitesi öğrencisi olan Larry Page ve Sergey Brin tarafından bir garajda kurulan bu arama motoru, küresel bir fenomen haline geldi. Arama sorgularından video paylaşımlarına, e-posta hizmetlerinden harita uygulamalarına kadar her alanda etkisini gösteren Google, bugün milyarlarca insanın günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. GOOGLE'IN 25. YIL DÖNÜMÜ Google, özel günleri ve bayramları ana sayfasında yer verdiği doodle ile kutlama geleneğini sürdürüyor. Bu sefer Google, kendi 25. kuruluş yıl dönümünü ana sayfasındaki özel doodle ile kutluyor. Yıllardır insanların hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelen Google, 25. yaşını özel doodlesiyle kutluyor. Çeyrek asırdır Google, dünyayı daha bağlantılı hale getirmek için inovasyonlarını sürdürüyor. Bugün, Android işletim sistemi, Google Haritalar, YouTube ve Gmail gibi ürünleriyle hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ayrıca, yapay zeka ve veri madenciliği alanındaki çalışmalarıyla geleceğin teknolojisini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. GOOGLE'IN KURULUŞ TARİHİ Google, 4 Eylül 1998 tarihinde, Larry Page ve Sergey Brin tarafından, Stanford Üniversitesi'nde doktora öğrencisi oldukları sırada kuruldu. Şirketin ilk ofisi, arkadaşları Susan Wojcicki'nin Menlo Park, Kaliforniya'daki garajıydı. Google, 19 Ağustos 2004 tarihinde halka arz edildi ve o zamandan beri dünyanın en büyük arama motoru haline geldi. Şirket, bugün çok çeşitli ürünler ve hizmetler sunuyor, bunların arasında Gmail, YouTube, Google Maps, Android ve Chrome yer alıyor. GOOGLE'IN KURUCULARI KİMLERDİR? Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin'dir. Larry Page, 26 Mart 1973 tarihinde ABD'nin Michigan eyaletinde doğdu. Sergey Brin, 21 Ağustos 1973 tarihinde Sovyetler Birliği'nin Moskova şehrinde doğdu. İkili, 1995 yılında Stanford Üniversitesi'nde tanışarak arkadaş oldular. Google'ın kuruluşu, Larry Page ve Sergey Brin'in Stanford Üniversitesi'nde doktora öğrencisi oldukları sırada, 1996 yılında başladı. İkili, web sitelerini önem sırasına göre sıralamak için PageRank adlı bir algoritma geliştirdi. Bu algoritma, Google'ın arama motorunun temelini oluşturdu. GOOGLE'IN MERKEZİ NEREDEDİR? Google'ın merkezi, ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı Mountain View şehrinde bulunmaktadır. Googleplex olarak adlandırılan merkez binası, 1600 Amphitheatre Parkway adresinde yer almaktadır. Googleplex, 2.000.000 metrekarelik bir alana yayılmış olup, dünyanın en büyük ofis komplekslerinden biridir. Binanın içinde, çalışanlar için çeşitli restoranlar, kafeler, spor salonları ve oyun alanları bulunmaktadır. Googleplex, Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından tasarlanmıştır. Binanın adı, "Google" ve "kompleks" kelimelerinin birleşiminden oluşturulmuştur. Google, dünyanın birçok ülkesinde ofislere sahiptir. Ancak, şirketin merkezi hala Mountain View'de bulunmaktadır.

Amazon'dan dev 'yapay zekâ' hamlesi

Dünyanın en büyük bulut bilişim birimine sahip olan Amazon, yaptığı yatırım ile yapay zekâ alanında önemli ilerleme kaydeden daha küçük bulut rakipleri Microsoft ve Google'ın meydan okumalarına karşı adım atmış olabilir. Anlaşma kapsamında, Amazon'un çalışanları ve bulut bilişim müşterileri, Anthropic'in teknolojisine erken erişim hakkı kazanacaklar ve bu teknolojiyi kendi işlerinde kullanabilecekler. San Francisco merkezli Anthropic, gelecekteki yapay zekâ modellerini Amazon'dan satın alacağı büyük miktardaki özel mikro çiplerde denemek de dahil olmak üzere, öncelikli olarak Amazon'un bulut hizmetlerine bağlı kalmayı taahhüt etti. Amazon'un bulut bölümünün ve Anthropic'in CEO'ları ortak söyleşilerinde, nakit olarak yapılacak yatırımın ilk bölümünün 1.25 milyar dolar büyüklükte olacağını ve her iki tarafın da Amazon tarafından 2.75 milyar dolar daha kaynak sağlama yetkisine sahip olduğunu açıkladılar. CEO'lar Amazon'un Anthropic'in ne kadarına sahip olacağını ya da girişimin en son 4 milyar dolardan fazla olduğu tahmin edilen güncel değerlemesini açıklamadılar. Amazon, Anthropic'te yönetim kurulu koltuğu elde etmeyeceğini, sadece azınlık hisselerine sahip olacağını belirtti. Google, Anthropic'e 450 milyon dolar yatırım yapmıştı CEO Dario Amodei'nin de aralarında bulunduğu eski OpenAI yöneticileri tarafından kurulan Anthropic, üretken yapay zekâ olarak adlandırılan ve içeriği sanki bir insan yaratmış gibi taslak haline getirebilen sistemler geliştiren bir dizi şirketten biri. Anthropic, yapay zekâyı ahlaki değerlere bağlı kalacak şekilde geliştirerek çalışmalarını farklılaştırmayı amaçlıyor.

Google, yapay zeka ile hastalığa yol açan genleri tarıyor

BBC'nin haberine göre, kullanılan yapay zeka programı DNA'daki değişimleri tanımlayabiliyor. AlphaMissense adı verilen yeni sistem, insan DNA ipliklerindeki bileşenlerin sırasını kontrol ederek çalışıyor. Sıralamadaki yanlışlık, vücut hücreleri ve dokularının düzgün şekilde üretilemediği ve bunun da hastalığa yol açabileceğine işaret ediyor. DeepMind'dan Pushmeet Kohli, yeni sistemle DNA'daki tüm önemli mutasyonların yüzde 89'unu belirlediklerini belirtti. Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı Genel Müdür Yardımcısı Prof. Ewan Birney, gelişmeyi büyük adım olarak niteleyerek "Bu, klinik araştırmacıların hastalığa neden olabilecek yerleri bulmak için nereye bakacaklarına öncelik vermelerine yardımcı olacak." ifadesini kullandı. Gelişmenin tanıyı hızlandırması ve daha iyi tedavi arayışlarına yardımcı olması bekleniyor. DeepMind geçen yıl yapay zeka aracılığıyla insan vücudundaki neredeyse tüm proteinlerin şeklini çözmüştü. AlphaMissense aracılığıyla yapılan çalışma, "Science" dergisinde yayımlandı.

Google, işe alım ekibini küçültüyor

ABD basınında çıkan haberlerde, Google'ın işe alımdan sorumlu başkan yardımcısı Brian Ong'un, işe alım ekibinden bazı çalışanların işten çıkarılacağını duyurduğu ifade edildi. Google'ın yüzlerce çalışanının işine son vermesinin işe alımları yavaşlatma çabalarının bir parçası olduğuna işaret edilen haberlerde, ekibin büyük bir kısmıyla çalışmaya devam edileceği vurgulandı. Haberlerde şirketin sözcüsünün, işe alım ekiplerinin boyutunu küçültme yönünde karar aldıklarını doğruladığı kaydedildi. Google, ocak ayında 12 bin kişiyi işten çıkaracağını ve bu durumun tam zamanlı iş gücünün yaklaşık yüzde 6'sını etkileyeceğini duyurmuştu. İşen çıkarmalar, Google'ın işe alım organizasyonu da dahil olmak üzere şirket genelinde gerçekleşmişti.

Google 25'inci yılını geride bıraktı

Dünyanın en büyük arama motoru Google, kuruluşundan bu yana 25 yılı geride bırakırken, Alphabet çatısı altında devam ettiği yolunda rekabet endişeleri ve alandaki yeni kurallarla sınanıyor. Google'ın kuruluş süreci 1996 yılında California'daki Stanford Üniversitesi'nde doktora öğrencileri olan Larry Page ve Sergey Brin'in araştırma projesiyle başladı. Geleneksel arama motorlarıyla yapılan aramalarda sonuçlar, aranan terimlerin sayfada kaç kez görüldüğü mantığıyla sıralanırken, Page ve Brin, "PageRank" adı verilen sitelerin gösterilen ilgiye göre sıralandığı arama motorunu tasarladı. Page ve Brin, "Backrub" ismiyle hayata geçirdikleri arama motorunun adını daha sonra 10 üzeri 100 anlamına gelen "googol" kelimesinden esinlenerek "Google" olarak değiştirdi. Kuruluşundan itibaren birkaç yılda Google, yalnızca akademik topluluğun değil, Silikon Vadisi yatırımcılarının da dikkatini çekti. Aldıkları yatırımla 4 Eylül 1998'de resmi olarak kurulan Google'ın ekibi, "hantal masaüstü bilgisayarların" yer aldığı Kaliforniya'nın Menlo Park banliyösündeki bir garaj olan ofislerine geçiş yaptı. Google arama motoru, sayıları giderek artan internet kullanıcılarının ilgisini çekerken, 2000 yılında arama anahtar kelimeleriyle ilgili reklamları satmaya başladı. Tekil ziyaretçi sayısı 2001 Mayıs ayında ilk kez 1 milyarı bulan Google, 2003'te Blogger web sitesini satın alarak blog gönderilerinden toplanan bilgileri kullanma konusundaki rekabet yeteneğini güvence altına aldı. Google, dünyanın en büyük e-posta servislerinden Gmail'i 2004'te başlatırken, Android işletim sistemini 2005 yılında satın aldı. 2006'da ise YouTube'ı bünyesine katan Google, yine aynı yıl kendi veri merkezini kurdu. Gitgide daha yüksek verimle çalışan bir arama motoru haline gelen Google, Orkut, Google Buzz ve Google+ gibi sosyal ağ araçlarına ek olarak, web tarayıcısı Google Chrome, fotoğraf görüntüleme ve düzenleme yazılımı Picasa ve anlık mesajlaşma Google Talk gibi uygulamaları hayata geçirdi. Halka arzı Google'ın ilk halka arzı, kuruluşundan yaklaşık 5 yıl sonra Ağustos 2004'te gerçekleşti. Şirketin değeri halka arzından sonra büyük ölçüde yükselirken, 2005'te yaklaşık 52 milyar dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en büyük medya şirketlerinden biri haline geldi. Şirket, 2014 itibarıyla 40'tan fazla ülkede 70'in üzerinde ofis sayısına ulaşırken, Alphabet çatısı altında yeniden organize oldu. Alphabet, Google ve Google'a ait diğer şirketleri bir çatı altına almak amacıyla Ağustos 2015'te kuruldu. Google, Nisan 2020'de, Kovid-19 salgını nedeniyle yılın geri kalanında işe alımların yavaşlatılması ile yatırımların yeniden ayarlanması gibi çeşitli maliyet düşürücü önlemlerini duyurdu. Şirket, ulaştığı piyasa değeri ve ziyaretçi sayılarıyla sektörde lider konumda yer alırken, antitröst ihlalleri nedeniyle birçok ülkede tartışmalara neden oldu. ABD Adalet Bakanlığı, 2019'da Google'ı soruşturacağını bildirirken, soruşturma sonucunda şirkete, arama ve arama reklamı pazarlarındaki tekel konumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle Ekim 2020'de dava açıldı. Ocak 2021'de Avustralya, Google'ın medya şirketlerine içeriklerini kullanma hakkı için ödeme yapmasını zorunlu kılan bir yasa teklifinde bulundu. 10 ABD eyaletinin Google'e karşı açtığı davaya ilişkin belgelerde, şirketin rakip reklam hizmetlerine göre avantaj elde etmek için geçmiş reklam tekliflerinden elde edilen verileri kullanan bir program yürüttüğü ortaya çıktı. Google 2010'dan sonra AB'nin radarına girdi Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren şirketlerin sektörlerinde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisini elinde tutan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Google'ı radarına aldı. Yaptığı soruşturmalarda rekabete veya antitröst yasalarına aykırı bir durum tespit ederse buna son veren ve firmalara yüksek para cezaları kesen Komisyon, özellikle 2010'dan itibaren Google'a yönelik çok sayıda inceleme başlattı. Özellikle Google'ın alışveriş, Android işletim sistemi ve reklamları nedeniyle resmi soruşturmalar açan AB, 2017'de Google'a internet aramalarındaki hakim konumunu kötüye kullanmaktan dolayı 2,42 milyar avroluk dönem için rekor seviyesinde olan para cezası verdi. Komisyon ayrıca Google'dan şirketin çalışma biçimini değiştirmesini, arama motorundan alışveriş hizmetinde rakiplerine "eşit muamele" yapmasını istedi. AB, 2018'de de Android işletim sisteminde rekabet kurallarını ihlal ettiği ve piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google'a yeni bir rekor olan 4,3 milyar avroluk para cezası verdi. Bu dosya, Google'ın akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlarda kullanılan Android işletim sisteminde kendi arama ve diğer çeşitli uygulamalarını cihazlarda yüklü olarak sunmasından kaynaklanıyordu. Soruşturmada, Google'ın çeşitli cihaz üreticileriyle yaptığı sözleşmelerde, Google arama, Play Store ve Chrome tarayıcısını önceden yükletmeye zorladığı ve bazı telefon üreticilerine Google aramayı önceden yüklemeleri halinde ödeme yaptığı ortaya çıkarılmış, bu durum kurallara aykırı bulunmuştu. AB Komisyonu, 2019'da ise AdSense'de piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google'a 1,49 milyar avroluk para cezası verdi. Karar, Google'ın üçüncü taraf internet siteleriyle imzaladığı sözleşmelerde kısıtlayıcı maddelere yer vererek, rakiplerinin söz konusu internet sitelerine reklam vermelerini engellediği gerekçesiyle alındı. Google AB'nin yeni kurallarına uyacağını bildirdi Google, AB tarafından kesilen bütün cezalara karşı Avrupa Adalet Divanı'nda hukuki süreçler yürütmesine rağmen bu cezaların iptal edilmesini sağlayamadı. Böylece, Google AB'nin rekabet kurallarına uymadığı gerekçesiyle toplamda 8 milyar avronun üzerinde para cezasına çarptırıldı. Buna ilave olarak AB, Google'a reklamlar nedeniyle başka bir rekabet soruşturmasını 2021 yılında başlattı. Bu kapsamda AB, Google'ın reklam teknolojisinde kendi hizmetlerini avantajlı konuma getirip getirmediğini ve rakip reklam hizmet sağlayıcıların zarara uğratılıp uğratılmadığını inceliyordu. AB, haziran ayında Google'ı dijital reklam faaliyetlerinde rekabet kurallarını ihlal etmekle suçladı. AB Komisyonu'nun Google'ın reklam teknolojisi "adtech" sektöründe rekabeti bozarak AB antitröst kurallarını ihlal ettiğine dair ön görüşünü Google'a bildirdi. Resmi sürecin devam ettiği dosyada şirketin ileride ciddi miktarda para cezası alması söz konusu olabilir. Ayrıca AB, çok sayıda kullanıcısı bulunan Google gibi dünyanın en büyük teknoloji şirketlerine yönelik yeni katı kuralları 25 Ağustos'ta yürürlüğe aldı. Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında, AB ülkelerinde faaliyet gösteren büyük dijital platformlar, arama motorları ve alışveriş siteleri, artık daha sıkı biçimde denetlenmeye ve sert kurallara tabi tutulmaya başlandı. Aralarında Alphabet'e bağlı Google arama motoru, Google Play, Google Maps, Google Shopping ve YouTube'un da yer aldığı büyük dijital platformların, dezenformasyonu sınırlamaları, yasa dışı içeriği hızla kaldırmaları, reşit olmayanları internet ortamında daha fazla korumaları, riskleri azaltmaya yönelik adımlar atmaları ve dış denetime tabi tutulmaları şart oldu. Kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6'sına varacak seviyede para cezaları uygulanacak. İhlallerin tekrarı durumunda söz konusu dijital platformların AB'deki faaliyeti bitirilebilecek. Google ise bu yeni uygulama ile birlikte hızla AB'nin dijital platformlara yönelik yeni katı kurallarına uyacağını açıkladı. Çoğu kişi için günlük hayatın bir parçası haline gelen Google'a yönelik en yoğun eleştiriler ise vergiden kaçınma, arama sonuçlarını manipülasyon, başkalarının fikri mülkiyetinin kullanımı, veri derlemesinde mahremiyete aykırı davranmak ile kullanıcı davranışlarını takip ve gözetleme gibi konularda geliyor. Google'ın alanındaki lider konumunu muhafaza etmek için rakiplerinin önünü kapatacak davranışlar sergilemesi de olumsuz karşılanıyor.

ABD'de Gündem Hibrit Çalışma Sistemi

* Yapılan bir araştırmaya göre, ABD'li yöneticilerin çoğu pandemi öncesi ofis hayatına geri dönülmesini beklemiyor. * Bunun yerine, hibrit ve uzaktan çalışanların sayısının artmasını bekliyorlar. CEO'lar çalışanların ofise geri dönmesini isteyebilir, ancak yeni bir araştırmaya göre çoğu kişi tam bir geri dönüşün olası olmadığını düşünüyor. Aralarında Goldman Sachs ve JPMorgan'ın da bulunduğu büyük firmalar, bazı çalışanlarına haftada beş gün ofise dönmeleri gerektiğini söyledi. Bu karar, çalışanlar arasında büyük ölçüde negatif tutuma sebep oldu. Aralarında Meta ve Google'ın da bulunduğu teknoloji şirketleri, ofis yaşamına hibrid bir yaklaşım benimseyerek çalışanlarına haftada üç gün ofise dönmelerini emrediyor. Ofise dönüş zorunluluklarındaki artışa rağmen, bir araştırma ABD'li yöneticilerin çoğunun uzaktan ve hibrit çalışmanın artmaya devam etmesini beklediğini ortaya koydu. Atlanta Federal Rezerv Bankası, Chicago Üniversitesi ve Stanford tarafından ortaklaşa yürütülen İş Belirsizliği Anketi, her ay sektörler ve bölgeler arasında yaklaşık 500 ABD işletmesiyle anket yapıyor. Temmuz ayında yöneticilere "Bundan beş yıl sonrasına baktığınızda, 2028 yılında firmanızın tam zamanlı çalışanlarının ne kadarının her bir kategoride [tamamen yüz yüze, hibrit, tamamen uzaktan] olmasını bekliyorsunuz?" sorusu yöneltildi. Çalışma, yöneticilerin genel olarak pandemi öncesi ofis yaşamına geri dönüş beklemediğini ortaya koydu. Bunun yerine, yöneticiler firmalarındaki hibrit çalışanların sayısının önümüzdeki beş yıl içinde %2,2 oranında artacağını ve tamamen uzaktan çalışanların sayısının %1 oranında artacağını öngördü. Buna karşılık, yönetim 2023 ile 2028 yılları arasında tamamen yüz yüze çalışanların sayısının %3,1 oranında düşmesini bekliyor. Verimlilik endişelerine rağmen işletmelerin uzaktan çalışmaya yatırım yapmaya devam etmeleri için teşvikler devam ediyor. Evden çalışma seçenekleri çalışanlar tarafından oldukça popüler ve personel devrini azaltmaya yardımcı olduğu da bir gerçek. COVID-19 kısıtlamalarının çoğunun sona ermesine ve ofise dönüş zorunluluklarının artmasına rağmen birçok çalışan hala evden çalışıyor. Pew Research'ün Mart ayı verileri, uzaktan çalışabilen ABD çalışanlarının %35'inin bunu yapmaya devam ettiğini gösterdi.

Çalışanlarına En Yüksek Maaş Veren 'Teknoloji Devi' Belli Oldu

Teknoloji sektöründe çalışan hemen herkes, bir şekilde "Big Tech" olarak da bildiğimiz Microsoft, Google, Meta, Amazon veya Apple gibi şirketlerden birinde çalışmak ister. Neticede bunlar, dünyanın en büyük teknoloji şirketleri. Peki bunlardan hangisi çalışanlarına en yüksek maaşı veriyor? Teknoloji çalışanlarının anonim olarak yer aldıkları bir forum olarak bilinen Blind, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinde çalışan bireylerden edindiği verileri derledi ve maaşlarla ilgili bir çalışma yaptı. Yapılan çalışma, hangi teknoloji şirketindeki koşulların diğerlerinden daha iyi olduğunu gözler önüne seriyor. Meta, diğer teknoloji şirketlerine göre daha iyi koşullara sahip! Blind verilerine göre Meta, Big Tech şirketlerinde en iyi koşullara sahip olan firma. Zira şirket başlangıç aşamasındaki bir mühendise, diğer şirketlerden daha fazla para veriyor. Ayrıca Meta'da çalışan mühendisler, rakiplerine göre daha hızlı bir şekilde yükseliyorlar. Bu arada; Google da tıpkı Meta gibi yeni başlayan bir mühendise rakiplerinden daha fazla para veriyor. Google için bir diğer önemli istatistik ise maaşlar arasında anlamlı farklara sahip olması. Başlangıç aşamasında en yüksek maaşı veren Big Tech şirketleri şöyle: 1 - Meta 2 - Google 3 - Amazon 4 - Microsoft 5 - Apple Yapılan araştırma, Microsoft'un diğer firmalardan avantajlı bir özelliği olduğunu ortaya koyuyor. Blind'e göre Microsoft, diğer Big Tech şirketlerine göre daha fazla iş kolu sunuyor. Mühendisler, bu sayede daha fazla seçeneğe sahip oluyorlar. Ancak Blind verileri, Microsoft mühendislerinin rakiplerinden daha az kazandıklarını gözler önüne seriyor.

#Google