Hava Durumu

#Dijitalleşme

İK GÜNDEMİ - Dijitalleşme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dijitalleşme haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çalışanların göreve sürekli hazır olması bekleniyor Haber

Çalışanların göreve sürekli hazır olması bekleniyor

Teknolojinin ve iletişim araçlarının ilerlemesi, çalışanların iletişim ve iş yapma yöntemlerinde büyük değişiklikleri de beraberinde getirdi. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve diğer dijital araçların iş yaşamındaki yaygın kullanımı, erişimi kolaylaştırarak yöneticilerin çalışma saatleri dışında da çalışanlarla iletişim kurma isteğine yol açıyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Nazlı Yüceol, birçok işletme ve kurum için yüksek hızlı toplumun ve Covid-19 pandemisinin gibi dışsal faktörlerin iş yaşamında "sürekli hazır olma" gibi bir normu beraberinde getiriyor. Uzun çalışma saatleri ve mesai sonrası sürekli ulaşılabilir olma durumunun, çalışanların fiziksel ve zihinsel sağlığını tehlikeye atabileceğini, uyku bozukluğu, kaygı durumu, tükenmişlik sendromu ve yetememe hissinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. İş ve kişisel yaşam arasındaki çatışma hayat kalitesini düşürüyor Çalışanların sürekli göreve hazır olması beklentisi, dijital araçların kullanımı nedeniyle mesai saatleri dışında da iletişim kurulabilmesi, iş ve özel yaşam arasındaki sınırları bulanıklaştırmış durumda. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Nazlı Yüceol, "Ulaşılamama Hakkı" ve "Bulanıklaşan Çalışma Saatleri" gibi kavramlar üzerinde hem uygulamacıların hem de akademisyenlerin çalışmalar yürüttüğünü ifade ediyor. Özellikle Covid-19 pandemisi ile birlikte "Ulaşılamama Hakkı" kavramının tekrar gündeme geldiğini belirten Yüceol, pandemi nedeniyle evden ve uzaktan çalışmanın artmasıyla, çalışanların iş ve kişisel yaşamları arasındaki sınırların belirsizleştiğini vurguluyor. İş yaşamının kişisel yaşam alanına taşınması durumunda, mutsuzluğun arttığını ve bu çatışma nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğünü gözlemliyor. “Ulaşılamama hakkı, çalışana mesai dışında iletişimi kesebilme hakkı tanıyor” Fransa 2016 yılında Ulaşılamama Hakkı Yasasına sahip olurken, 2021 EUROFOUND raporuna göre; Belçika, Fransa, İtalya ve İspanya’nın Ulaşılamama Hakkı mevzuatı bulunuyor. Ulaşılamama hakkı ile dinlenme sürelerinin etkin kullanılabilmesi ve iş görenlerin fiilen çalışmayarak sağlığının korunması, iş yaşamıyla kişisel yaşam arasındaki çatışmanın önlenmesi amaçlanıyor. Her an göreve hazır olma, dijitale bağımlılık, yüksek hızlı toplum ve çalışan refahı gibi durumların oluşturduğu olumsuzlukların önüne geçmek için ulaşılamama hakkının son derece önemli olduğunu ifade eden YÜCEOL, “Türkiye’de ulaşılamama hakkı yasal olarak bulunmamakta. Türkiye’de işçinin Dinlenme Hakkı Anayasa’nın 50. Maddesiyle düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, ‘Dinlenmek Çalışanların Hakkıdır’ ancak Ulaşılamama Hakkı ile Dinlenme Hakkı birbirinden farklı durumları ifade ediyor. Dinlenme Hakkının sınırları, Ulaşılamama Hakkına göre net bir biçimde belirlenmiş değil. Bu durum, çalışanların mesai dışında da ulaşılabilir olmasına neden olabiliyor. Ulaşılamama Hakkı, çalışana herhangi bir yaptırımla karşılaşma kaygısı bulunmaksızın mesai dışında iletişimi kesebilme hakkı tanıyor. Bu durum da, çalışan ve işveren açısından farkındalığın oluşturulması, çalışan refahını artırmak adına fayda sağlayacaktır. Tam da bu noktadan hareketle Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından desteklenen bir proje kapsamında Prof. Dr. Esin Can ve Arş. Gör. Dr. Ayşe Merve Urfa ile birlikte araştırmacı olarak bulunduğum ekiple, ‘Ulaşılamama Hakkı Algısı’ üzerinde bir ölçek geliştirme çalışması yürütmekteyiz. Geleceğin iş dünyası için daha kısa mesai saatleri, haftalık 4 günlük çalışma günü düzenlemelerinin tartışıldığı, esnek çalışma ve uzaktan çalışma gibi çalışma sistemlerinin daha yoğun kullanıldığı iş dünyası için ‘Ulaşılmama Hakkı’ üzerine daha fazla çalışma yapılması gereken son derece önemli bir konudur ” dedi.

BTSO Haber

BTSO "Enerji Yöneticisi’ eğitimlerinde ilk mezunlarını verdi

Bursa merkezli kurulan BTSO EVM, faaliyetlerine başladığı ilk günden bu yana, hem Türkiye'de hem de yurt dışında bir dizi işletme için enerji verimliliği etütleri gerçekleştirerek milyonlarca lira değerinde enerji tasarrufu sağladı. BTSO EVM, bu önemli hizmet kalitesini daha da artırmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. BTSO MESYEB bünyesinde yer alan BTSO EVM, Türkiye'de tek olan akredite 'Enerji Verimliliği Ölçüm Laboratuvarı'na sahip olma unvanını taşıyor. Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın denetimlerini başarıyla geçerek bu başarısını bir kez daha tescillemiş oldu. Türkiye'deki oda ve borsalar arasında yegane olan BTSO EVM, enerji yöneticilerini yetiştirmek amacıyla düzenlediği sertifikalı enerji yöneticisi eğitimi programı ile önemli bir adım attı. Bu kapsamda, 30 kursiyere yönelik olarak, müfredatın birinci ve ikinci modüllerini içeren eğitim programı, teorik ve pratik derslerle BTSO Eğitim ve Teknoloji Kampüsü'nde başarıyla gerçekleştirildi. Katılımcılar, eğitimleri tamamladıktan sonra sertifikalarını da almaya hak kazandılar. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın vizyonuyla hayata geçen EVM’nin iş dünyasına yönelik önemli hizmetler yürüttüğünü belirten BTSO EVM Yöneticisi Canpolat Çakal, Sertifikalı Enerji Yöneticisi Eğitim programının firmalara ve çalışanlara önemli katkılar sağladığını söyledi. Canpolat Çakal, “Ülkemizin nitelikli insan gücüne olan ihtiyacı ortada. Bursa’da kurduğumuz eğitim merkezi, yeşil dönüşüm konusunda bu ihtiyacı karşılamak üzere tesis edildi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın iş dünyasına yönelik hayata geçirdiği merkezde enerji yöneticisi adaylarına sadece enerji verimliliği özelinde değil, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde işletmelerde yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgiler verdik. Kursiyerler yalın üretim teknikleri, dijitalleşme ve temiz üretim konularında da eğitim aldı. Eğitim programı, işletmelerin uluslararası rekabet ortamında hayatta kalabilmesi ve sürdürülebilir olması için en güncel yöntem ve teknikleri içeriyor.” dedi. “Eğitimler çok iyi kurgulanmış” Özdilek Holding Fabrika Teknik Müdürü Kamil Ayar, eğitim için BTSO’ya teşekkür etti. Teorik ve uygulamalı derslerin iş hayatına önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Ayar, “Enerji verimliliği konusunda önemli bir deneyim yaşadık. Eğitim alanları oldukça güzel tasarlanmış. Teorik bilgileri pratiğe dönüştürdüğümüz bu alanda aldığımız bilgiler sayesinde işletmelerde güzel işlere imza atacağız.” diye konuştu. “Faydalı bir eğitim dönemini geride bıraktık” Eğitim programına katılan kursiyerlerden Tuğba Nur Bilici, teorik ve uygulamalı olarak verilen eğitimlerin kariyerine önemli katkı sağladığını ifade ederek, “Çok güzel bir eğitim programı hazırlanmış. Hepsini bire bir deneyimleyerek, uygulayarak gördük. Amaç, sadece belge almak olmamalı. Gerçekten endüstride çalışan insanların alması gereken faydalı bir eğitim.” dedi. Erciyes Anadolu Holding Enerji Yönetim Departmanı Uzman Yardımcısı Esra Aydın ise “Bu sertifika sayesinde çalışmış olduğum firmaya daha iyi hizmet edebileceğim. Eğitim programına katılanlar hem kendilerine, hem de çalışmış olduğu işletmelere daha yüksek düzeyde katkı sağlayacaktır. Eğitim alanları son teknolojik gelişmelere uygun bir şekilde kurgulanmış. Bizlere böyle bir eğitim ortamı sağladıkları için Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.

Kâmil Koç multimedya uygulamasını hizmete aldı Haber

Kâmil Koç multimedya uygulamasını hizmete aldı

Kâmil Koç, 97 yıllık köklü yolculuk geçmişine sahip önde gelen bir yolcu taşımacılığı markası olarak, seyahat sektöründeki hizmet kalitesinin artmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Şirket, yolculuk deneyimini daha keyifli hale getirmek amacıyla dijitalleşme alanındaki yeniliklerini sürdürüyor. Kâmil Koç'un son yeniliği olan Kâmil Koç Multimedya uygulaması, sektörde bir ilke imza atıyor. Firma tarafından geliştirilen ve özgün altyapısı ile sektörde bir ilklerden biri olan uygulama, kapalı devre bir multimedya sisteminden oluşuyor. Araçlarda bulunan koltuk arkası televizyonlara gerek kalmadan, yolculara, kendi cihazları üzerinden televizyon ve radyo yayınlarına özgürce erişim imkânı sağlıyor. TV ve radyo yayınlarının yanında, aynı anda internet erişimi de sunuyor Yapılan açıklamaya göre, seyahat boyunca yolculara eğlenceli ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunan Kâmil Koç Multimedya uygulamasında; yolcular, aracın Wi-Fi ağına bağlandıktan sonra cep telefonlarından koltuk arkasındaki QR kodunu tarayarak tv.kamilkoc.com.tr adresine giriş yapıyorlar. Ardından Android veya iOS üzerinden eğlencenin renkli dünyasına kapı aralayan içerikleri kesintisiz izleyebiliyorlar. TV ve radyo yayınlarının yanında, aynı anda internet erişimi de sunan uygulama ile yolcular, 25 ulusal kanalın yanı sıra 14 adet de radyo kanalını kesintisiz bir şekilde takip edebiliyorlar. “Eğlenceyi kişiselleştiriyor, yolculuğu çok daha keyifli hale getiriyoruz” Yolculuğu eşsiz deneyime dönüştüren bir yeniliği daha yolcularının hizmetine sunduklarını vurgulayan Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, şunları söyledi: “Dünya, son yıllarda hızlı bir teknolojik dönüşüm ve dijitalleşme süreci yaşıyor. Hayatın tüm alanlarında olduğu gibi karayolu seyahat sektörü de gelişen teknoloji ve dijitalleşmeden payına düşeni alıyor. 1990’lı yıllarda otobüslerde VHS kasetlerinden filmlerin izlenildiği günlerden bugün artık multimedya uygulamalarının hayatımıza girdiği bir dönemi yaşıyoruz. 97 yıldır sektörde yeniliklerin öncülüğünü yapan bir firma olarak, biz de bu alanda ilkleri sektöre taşımaya devam ediyoruz. Yeni hayata geçirdiğimiz Kâmil Koç Multimedya uygulaması ile bu alandaki uygulamaları bir adım daha ileri taşıyor ve yolcularımız için eğlenceyi kişiselleştirme imkânı sağlıyoruz. Kâmil Koç Multimedya uygulaması, TV ve radyo yayınlarının yanında, aynı anda sunduğu internet erişimi ve özgün altyapısı ile rakiplerinden farklılaşıyor ve sektörde bir ilk olma özelliğini taşıyor. Kesintisiz eğlence keyfi sunan yeni uygulamamız yol arkadaşlarımız için uzun yolları çok daha renkli ve keyifli hale getiriyor, yolculuğu eşsiz bir deneyime dönüştürüyor. Şu an için 120’nin üzerinde aracımızda hizmete aldığımız Kâmil Koç Multimedya uygulamasını, önümüzdeki süreçte filomuzdaki tüm araçlarımızda hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında arkadaşlarımız, uygulamanın içeriğinin daha da zenginleştirilmesi noktasında da çalışmalarını sürdürüyorlar. Yeni uygulamamız ile tüm yol arkadaşlarımıza eğlenceli ve keyifli yolculuklar diliyorum. Kâmil Koç olarak, Avrupa'nın en büyük şehirler arası otobüs ağı ve pazar liderliğine sahip iş ortağımız FlixBus ile bundan sonra da sektöre öncü yeniliklerimizi yol arkadaşlarımızın hizmetine sunmaya devam edeceğiz.”

Yeni teknolojiler iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor Haber

Yeni teknolojiler iş dünyasının geleceğini şekillendiriyor

TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) tarafından düzenlenen etkinlikte, "WEF Raporu Işığında İşlerin Geleceği" konulu bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantı, iş dünyasının ve işgücü piyasalarının önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği değişikliklere odaklanarak Türkiye'nin bu dönüşüm sürecindeki rolünü ele aldı. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) temsilcileri tarafından sunulan rapor, bu değişimlerin Türkiye'ye etkilerini masaya yatırdı. Makro ekonomik eğilimler, büyük birer etmen haline geldi. Yeşil dönüşüm, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) standartları ve yerelleşen tedarik zincirleri gibi büyük eğilimler, iş dünyasının büyümesini şekillendiren önemli güçler olarak ortaya çıkarken, yüksek enflasyon, ekonomik büyümedeki yavaşlama ve tedarik zinciri sorunları gibi ekonomik zorluklar, iş dünyasının önünde duran büyük tehditler arasında yer aldı. Rapor, şirketlerin yeni teknolojileri benimsemesinin işlerin dönüşümünde belirleyici bir faktör olacağını öngörüyor. Şirketler, teknolojik uyumun organizasyon yapılarına etkilerini düşünerek büyük veri, bulut bilişim, yapay zeka ve dijital platformları iş süreçlerine entegre etmeyi planlıyorlar. İş dünyası, yeşil dönüşümün ve ESG standartlarının benimsenmesinin iş fırsatlarını artıracağına inanıyor. Bu da iş dünyasının sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk konularına daha fazla odaklanması gerektiği anlamına geliyor. Meslekler ve işgücü piyasası, önemli değişikliklere hazırlanmalıdır. Büyük veri analitiği, iklim değişikliği uyum teknolojileri ve siber güvenlik gibi alanlar, iş fırsatlarının büyümesinde öncü bir rol oynayacak. İşgücü piyasasında önümüzdeki beş yıl içinde ciddi değişiklikler öngörülüyor. Önümüzdeki beş yıl içinde işlerin yüzde 23'ünün dönüşeceği tahmin edilirken, 69 milyon yeni işin yaratılması ve 83 milyon işin kaybolması bekleniyor. Bu dönüşüm, yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlarına büyük bir talep oluşturacak. Sürdürülebilirlik ve çevre koruma uzmanları, özellikle yenilenebilir enerji sektöründe büyüme bekliyor. Teknoloji ve dijitalleşme nedeniyle bazı geleneksel iş alanlarında iş kaybı yaşanması muhtemelken, eğitim, tarım ve dijital ticaret gibi alanlarda iş olanaklarının artması bekleniyor. İşverenler, önümüzdeki beş yıl içinde çalışanlarının becerilerinin yüzde 44'ünün değişeceğini öngörüyor. Bu nedenle, çalışanların becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlere daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. İşverenler için analitik düşünme ve eleştirel düşünme becerileri hala önemini koruyor. İşlerin geleceği şekillenirken, Türkiye'deki işgücüne katılım oranının dünya ortalamasının altında olduğu unutulmamalıdır. Özellikle genç kadınların işgücüne katılımını artırmak, önemli bir hedef olmalıdır. Ayrıca, şirketlerin çalışanlarının becerilerini geliştirmek için farklı stratejiler uyguladığını ve bu stratejilerin, yüksek maaşlar ve kariyer fırsatları gibi faktörlerle birleşerek etkili olduğunu belirtmek önemlidir. Türkiye'nin, iş dünyasındaki ve işgücü piyasasındaki değişikliklere ayak uydurabilmesi ve bu dönüşüm sürecinde rekabet edebilmesi için becerilerin ve eğitimin geliştirilmesine odaklanması gerekmektedir. Ayrıca, teknolojik değişime hızlı bir şekilde adapte olma stratejileri oluşturulmalıdır. Bu, Türkiye'nin iş dünyasındaki önemini sürdürebilmesi için kritik bir adımdır. Mevcut durum göz önüne alındığında, Türkiye'deki işgücü piyasasında nitelikli çalışanların bulunmasının zor olduğu, eğitime yönelik ulusal yatırımların düşük seviyede olduğu ve tedarik zincirinde sorunların ve girdi maliyetlerinin artışının istihdamı olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Aras Kargo Avrupaya teknoloji, Azerbaycana KOBİ'leri taşıyor Haber

Aras Kargo Avrupaya teknoloji, Azerbaycana KOBİ'leri taşıyor

Türkiye’nin önde gelen kargo firmalarından Aras Kargo, e-ticaretteki hızlı büyümeye paralel olarak hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımlarına hız verdi. Her beş alışverişin birinin internetten gerçekleştiği Türkiye’de kargo adetleri son üç yılda yüzde 84 artışla, 1,15 milyar adedin üzerine çıkarken, Aras Kargo sektöründe pazar liderlerinden biri oldu. Azerbaycan’la başlayan globalleşme stratejisinde hedefine Orta Asya’dan yeni pazarları koydu. “Türkiye ve Aras Kargo’ya inanıyoruz, yatırım yapmaya devam edeceğiz” 2013 yılında Aras Kargo’nun önce yüzde 25 hissesini alan, ardından 2020 yılında ortaklığını yüzde 80’e taşıyan, Avrupa’nın köklü lojistik sağlayıcısı Avusturya Postanesi, şirketin dijitalleşme ve otomasyon yatırımlarına yönelik olarak, 100 milyon avronun üzerinde yatırım yaptı. Bu yatırım neticesinde şirketin dijitalleşme, otomasyon, verimlilik ve müşteri memnuniyeti alanlarında büyük kazanımlar elde ettiğini vurgulayan Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Peter Umundum, “Verimliliği artıran çözümler geliştirme konusundaki becerisi, Aras Kargo'yu Avusturya Postanesi grubunun Ar-Ge merkezi olarak konumlandırmamızı sağladı. Bu yapıyı Aras Digital olarak hayata geçirdik” açıklamasını yaptı. Aras Kargo’nun hizmet alanını yurt dışına taşıyan Aras Global’in Azerbaycan’la başlayan yolculuğunun Orta Asya’daki diğer pazarlarla devam ederek globalleşmeye evrileceğini belirten Umundum, “Türkiye’nin ve Aras Kargo’nun geleceğine olan inancımız tam. Aras Kargo’yu, Orta Doğu ve Orta Asya’da Çin’e kadar uzanan bir coğrafyaya ulaşmamızda merkezimiz olarak görüyoruz. Aras Kargo'nun hem yurt içi hem de yurt dışında sunduğu müşteri deneyiminin standardını yükseltmeye devam edeceğine ve önemli bir küresel oyuncu olarak konumunu sağlamlaştıracağına eminim. Bu perspektifle, kısa vadede Aras Kargo’nun yurt içi operasyonlarına yönelik olarak 1 milyar liralık bir yatırım yapmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “Aras Kargo geleceğe hazır” Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Aras, Aras Kargo’nun organizasyonu, stratejik planlaması, yatırımları, teknolojik altyapısı, sürdürülebilirlik yaklaşımı ve topluma sunduğu katkılarla küresel standartlarda kurumsal bir yapıya kavuştuğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllarda yakaladığımız büyüme ivmesini sürdürmek üzere çok sağlam bir temel elde ettik. Uzun yıllara dayanan iş ortaklıklarımıza, yeni nesil e-ticaret şirketlerini ekledik. Bu alanda Türkiye’nin en önde gelen markaları da dahil olmak üzere geniş bir müşteri portföyümüz var. Sunduğumuz hizmetleri geliştirmeye, erişimimizi artırmaya, pazarımızı genişletmeye ve müşteri deneyimini geliştirmeyi sürdüreceğiz. Aras Kargo geleceğe hazır.” Aras Kargo yılı yüzde 100 büyümeyle kapatacak Aras Kargo’nun sadece Türkiye’de değil yurt dışında da kendi markasıyla hizmet veren, teknoloji üretip ihraç eden bir teknoloji şirketi konumuna ulaştığını aktaran Aras Kargo Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Utku Ayyarkın, “Attığımız doğru adımlarla ciromuzda son üç yılda iki haneli büyüme gerçekleştirdik. BTK Türkiye Posta Sektörü Pazar Verileri raporuna göre, 2022 yılının ikinci yarısında, toplam kargo gönderilerinin yüzde 22,1’ini taşıyarak gönderi adedi bakımından sektörün lideri konumundayız. 2022 yılında kaydettiğimiz yüzde 50’ye yakın büyümenin ardından, bu yılı da yüzde 100 büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz” açıklamasını yaptı. Dijitalleşme ve otomasyon yatırımıyla saatte 280 bin adet kargo kapasitesine ulaştı E-ticaretteki büyümeye yönelik olarak 2016 yılından bu yana dijitalleşme ve otomasyona yönelik olarak yaptığı yatırımlarla saatlik kargo işleme kapasitesini 280 bin adedin üzerine çıkaran Aras Kargo, işlem hacmi bakımından sektörün en önemli oyuncularından biri oldu. Türkiye’nin değişik illerindeki transfer merkezlerine son üç yılda 18’den fazla otomasyon yatırımı gerçekleştirdiklerinin altını çizen Ayyarkın şunları söyledi: “Bugün ulaştığımız noktada biz artık veriyi yönetiyoruz. E-ticaret işletmeleriyle tam bir entegrasyon sağladık. Müşterimiz kargoyu sisteme girdiğinden itibaren tüketiciye ulaşana kadarki sürecin planlaması ve operasyonu otomatik olarak gerçekleşiyor. Aras Kargo’yu bir operasyon şirketinden teknoloji şirketine dönüştürdük.” Aras Kargo teknolojisi Avrupa’da 8 ülkede kullanılacak Dijitalleşme alanında edindiği deneyimler ve organizasyonuna kattığı yeteneklerle Aras Kargo’nun iştiraki Aras Digital, sektörel teknoloji çözümleri alanında ihracatçı konumuna ulaştı. Zaman yönetimi ve esneklik yönüyle çalışanın ve müşterinin hayatını kolaylaştırmak üzere tasarlanan kargo yönetim platformu gibi ürünleşen teknoloji çözümleri, halihazırda Hırvatistan ve Slovenya’da Avusturya Postanesi’nin iştirakleri tarafından kullanılmaya başladı. 2026’ya kadar teknoloji platformunun Orta ve Doğu Avrupa’da toplam 8 ülkede devreye alınması planlanıyor. “Aras Digital ile, teknoloji geliştirme bölgesinde Ar-Ge çalışmaları yaparak; geliştirdiğimiz teknoloji çözümlerini ürünleştirip ticarileştiriyor, Aras Kargo ve Avusturya Postanesi’nin Orta ve Doğu Avrupa’daki iştirakleri için 8 ülkede anahtar teslim projeler hayata geçiriyoruz” açıklamasını yapan Ayyarkın, sektörel uygulamalar bakımından Aras Digital’in bir dünya markası olmasını hedeflediklerini söyledi. Yurt dışına açıldığı Aras Global’in cirodaki payını yüzde 25’e çıkaracak Türkiye’nin e-ihracat hacmi geçen yıla göre 3,5 kat artarken, Aras Kargo uluslararası pazarlara açılmak ve Türk girişimcisini yurt dışına taşıyan bir köprü kurmak için Aras Global iştirakini hayata geçirdi. Azerbaycan'ın lider kargo şirketlerinden Star Express'in paylarının yüzde 75'ini satın alarak ülkede Aras Global Starex olarak hizmet vermeye başladı. Türkiye’nin lider e-ticaret markalarıyla iş birliği yaparak Azerbaycan’a hızlı bir giriş yaptıklarını ifade eden Ayyarkın, “Azerbaycanlı tüketiciler, Türkiye merkezli e-ticaret firmalarından alışveriş yaptıklarında aracısız, uçtan uça bir teslimat hizmetine kavuştu. Ülkede artan iş hacmimize paralel olarak ülkedeki şube sayımızı ve araç filomuzu yıl sonuna kadar iki katına çıkarmayı planlıyoruz. 2024 yılı sonu itibarıyla Aras Global’in toplam ciromuzdaki payını yüzde 25’e çıkarmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise Azerbaycan’ın lider kargo şirketi olmayı, Özbekistan ve Kazakistan gibi yakın pazarlara uzun vadeli bir perspektifle yatırım yapmayı amaçlıyoruz” dedi. Aras Kargo’nun ağı Türkiye’deki tüm KOBİ’lerin işine yarayacak Viyana merkezli Avusturya Postanesi, Avrupa’da Almanya’nın yanı sıra, Orta ve Doğu Avrupa’da sekiz ülkede ve Türkiye’de Aras Kargo ile faaliyet gösteriyor. Aras Global açılımıyla birlikte grup, Almanya’dan Azerbaycan’a kadar uzanan, iştirakleri kanalıyla hizmet verdiği kesintisiz bir kuşağa sahip oldu. E-ticaret iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşılayarak yurt dışına açılmalarına destek olduklarını belirten Ayyarkın, “İş ortaklarımızın iş hacimlerine yönelik olarak, transfer merkezlerinde kargo tasnifine yönelik otomasyon yatırımları da dahil olmak üzere her tür desteği veriyoruz. Avusturya Postanesi ile birlikte sahip olduğumuz ve Aras Global ile büyüttüğümüz ağımız, tüm KOBİ’lerin işine yarayacak” ifadelerini kullandı. Kargo şubesine gitme devri kapandı E-ticaretle birlikte tüketicilerin bekledikleri kişiselleştirmenin ve esnekliğe odaklanan Aras Kargo, şubeye gitme zorunluluğunu ortadan kaldırmak için Aras Burası Esnaf ve Dolap hizmetini başlattı. Yurt genelinde 2 binden fazla işletme Aras Burası Esnaf ağına katılırken, kargoların haftanın 7 günü 24 saat temassız olarak teslim alınabildiği Aras Burası Dolap noktalarının sayısı da günden güne artıyor. Ayyarkın, “Sahip olduğumuz teknoloji altyapısı sayesinde müşteriler artık kargosunun kendisine ne zaman ulaşacağını görerek, son dakikada dahi teslimat yeri ve zamanını değiştirebiliyor. Kargo gönderileri Aras Burası Esnaf noktalarına bırakıp, yine bu noktalardan teslim alabiliyor. Böylece e-ticaret alışverişlerinde iadede yaşanan zorlukları da ortadan kaldırdık” ifadelerini kullandı. Elektrikli araç filomuzu genişletmek için 4 marka aracın testlerini yapıyoruz Kargo sektörünün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan Aras Kargo, sürdürülebilirlik stratejisini ekonomik, sosyal ve çevre başlıkları altında oluşturdu. 2011 yılında sektörün ilk elektrikli araç filosunu kuran şirket, Türkiye’nin şarj altyapısının gelişimiyle birlikte bu alandaki yatırımlarını hızlandırıyor. Utku Ayyarkın, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Avusturya Postanesi’nin 2040 itibarıyla karbon net sıfır hedefine ulaşma taahhüdüne, grubun bir iştiraki olarak Aras Kargo’da bizler de sadığız ve çalışmalarımızı bu hedefe yönelik olarak gerçekleştiriyoruz. Filomuzda elektrikli araçların payını artırmak üzere halihazırda dört farklı marka aracın testlerini gerçekleştiriyoruz. Öte yandan, uzun yolda ağır araçlarda da ilk aşamada, hibrit modellerle ilerleyeceğiz. Bunların yanında kullandığımız elektrikteki yenilenebilir kaynaklardan gelen enerjinin payını artırma çalışmalarımız devam ediyor. 2025 yılına kadar, tesislerimizdeki elektrik tüketimimizin yüzde 51'ini yenilenebilir enerji kaynaklarından tedarik etmeyi taahhüt ediyoruz.”

QNB Finansbank Avrupa ve Türkiye’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi. Haber

QNB Finansbank Avrupa ve Türkiye’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi.

QNB Finansbank, KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandıran ve dijitalleşme sürecinde her aşamada yanlarında olan Dijital Köprü Platformu ile Global Finance Dergisi tarafından ödüle layık görüldü. Her yıl düzenlenen ödül programı kapsamında ilk olarak En İyi KOBİ Bankası seçilen QNB Finansbank, şimdi de hem Türkiye’nin hem de Batı Avrupa Bölgesi’nin En İyi Dijital KOBİ Bankası seçildi.   Avrupa’nın en önemli finans yayınlarından biri olan Global Finance Dergisi tarafından bu yıl 24. kez düzenlenen ödül programında QNB Finansbank, dünyada önde gelen ve Türkiye’deki ilk platform bankacılığı örneği olan Dijital Köprü ile Batı Avrupa Bölgesi ve Türkiye’nin KOBİ bankacılığında en iyi dijital bankası seçildi. Yayın, QNB Finansbank’ı müşterilerinin dijital ihtiyaçlarını en iyi anlayan ve bu alanda büyümelerine destek olan, doğru çözümler sunan banka olarak tanımladı. Global Finance Dergisi tarafından, 150’den fazla ülke, 9 farklı bölgeden bankaların yer aldığı değerlendirmede, dergi editörleri, bağımsız araştırma kuruluşları, finansal kurum yöneticileri ve teknoloji uzmanlarının görüşleriyle en iyiler belirlendi. Ekonominin itici gücü olan KOBİ’lerin her türlü ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve proaktif çözümler sunan, müşteri deneyimini en üst düzeye çıkaran QNB Finansbank’ın sunduğu ürün ve hizmet yelpazesi bu yıl da iki ödüle layık görüldü. KOBİ'LERİN DİJİTAL ÇÖZÜM ORTAĞI QNB Finansbank Grup Tüzel Dijital Bankacılık Başkanı Okay Yıldırım aldıkları ödülle ilgili şunları söyledi; “QNB Finansbank olarak dijital dönüşüm ve dijitalleşmedeki uzmanlığımızla hayata geçirdiğimiz Dijital Köprü Platformu ile bugüne kadar yüzbinlerce KOBİ’nin dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında olduk ve uçtan uca dijitalleşme desteği verdik. İlk günden beri Dijital Köprü ile amacımız, KOBİ’lerin ihtiyaçlarını, yenilikçi çözümlerimizle tek bir platformda ve tek bir şifreyle karşılayabilmelerini sağlayacak bir 'Super App' oluşturmaktı. Bugün geldiğimiz noktada bünyesinde birleşen dijital bankacılık çözümleri ve firmaların diğer ihtiyaçlarını dijital olarak karşılayan 17 farklı çözümü ile Dijital Köprü; bankacılık, e-Dönüşüm, e-Ticaret, Yönetimsel ve Finansal çözümleri tek bir platformda toplayarak, Türkiye'nin ilk ve en geniş kapsamlı dijital KOBİ ekosistemi olarak öncü konumda çalışmalarına devam ediyor.  Hizmet verdiği 300 bine yakın firması bulunan Dijital Köprü ile QNB Finansbank müşterilerine en iyi dijital bankacılık ve dijital çözümleri sunma gayreti ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Global Finance gibi sektörün en önemli yayınlarından biri tarafından Batı Avrupa Bölgesi ve Türkiye’nin ‘En İyi Dijital KOBİ Bankası’ olarak seçilmemiz çalışmalarımızın ve hedeflerimizin ne kadar doğru olduğunun bir göstergesi. Bu ödül, projemizin başarısını ve etkisini tanımakla kalmayıp aynı zamanda daha iyi hizmet vermek, var olan hizmetlerimizi en iyi seviyeye getirmek için hepimize ilham kaynağı oldu. Emeği geçen arkadaşlarımı da ayrıca kutluyorum” dedi.

Petrol Ofisi’nden POLAB portalı ile dijital hizmet Haber

Petrol Ofisi’nden POLAB portalı ile dijital hizmet

Türkiye madeni yağ pazarının önde gelen şirketlerinden Petrol Ofisi Grubu, her koşulda tam koruma sunan madeni yağlarının, gaz motor yağı, hidrolik yağı, dişli yağı vb. tüm yağ çeşitlerinin analiz raporlama süreçlerini dijitalleştiren POLAB portalını hayata geçirdi. Veri tabanı da dâhil tüm geliştirmelerin şirket tarafından yapıldığı POLAB sayesinde yağ analiz süreçlerinin takibi daha da kolaylaşıyor. Yapılan açıklamaya göre, müşterilerinin endüstriyel ekipmanlarının, binek ve ticari araçların, motosikletlerin, iş makinelerinin, gemi makinelerinin sağlığını düşünen Petrol Ofisi; yağ değişim aralıkları optimizasyonu, daha az yedek parça tüketimi, daha az enerji kaybı, karbon ayak izini azaltma gibi faydalarla müşterinin yanında oluyor. Müşteri ve ürün grubu özelinde analiz raporlarına erişim esnekliği sağlayan POLAB ile geri bildirimler de doğrudan portal üzerinden alınabiliyor. Madeni yağ analizleri ile ilgili tüm süreci tamamen dijitalleştiren bu çözüm kapsamında laboratuvarlara gönderilen ekipman ve numune kaplarının üzerlerine yerleştirilen QR kod etiketleri ile kolay tanıma, sahada yağ takibi kolaylığı gibi imkânlar da sunuluyor. Yapay zekâ teknolojisini madeni yağlarda laboratuvar süreçleri ile buluşturarak “Bugünden Yarına Hazır” sloganını pekiştirmiş oluyor. Hız, esneklik, verimlilik ve sadeleşmenin artırılmasının hedeflendiği projede büyük veriden de faydalanarak, müşteri ekipmanlarının yağ değişim ve numune alım periyotlarında optimizasyon yapılması hedefleniyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.